Teknolojik, ekonomik ve askerî anlamda devasa bir mekanizmanın meydan okuyuşu karşısında, geleneksel bütün bağlarından koparılmış olan ferdin yalnızlıktan ve
kendi çemberinde mahpus kalmaktan başka alternatifi kalmış mıydı ki?
"Politika, başlangıçta, insanları, kendilerini ilgilendiren şeylere karışmaktan alıkoymak sanatı olmuştur. Sonraki bir dönemde buna, anlamadıkları şeyler üzerinde insanları karar vermeye zorlama sanatı da eklendi."
Paul Valéry
Cesur, güçlü ve teknolojik yenidünya, eski dünyayı dövüyor ve bunu uydulari aracılığıyla bútün ülkelere seyrettiriyordu (asıl bombardıman medyada yapılan bu gösteriydi aslında). Amerika'nın söylemek istediği açıktı: sıkıysa küreselleşme...
Esasında bütün dinlerin ve felsefi sistemlerin temel meselesi insanın âlemde bulunuşuna bir anlam vermek ve yaşadığı macerayı bu çerçevede değerlendirmekten ibaret olduğu için ilk çağdan beri insanın macerası hakkında pek çok şey söylenmiştir. Pek çok kişi düşünmüş, yorum ve kehanetlerde bulunmuş, müjdelemiş, korkutmuştur. Bu değerlendirmeleri yaparken, varlık ve zaman ekseninde çeşitli isimlendirmeler yapmak, zamanı bölümlere ayırarak muhtelif anlamlar yükleyip kutsamak veya lanetlemek insanin vazgeçemediği bir zaafidir. Sadece zamanı değil insanı da kültürel bir tipolojiye göre tasnif etmek insan tabiatının eşyayı isimlendirerek idrak etme vasfının bir sezähürüdür.