Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler

Ahmet Cemal

Sayfa Sayısına Göre Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
neye "dönüşüm".?
Büyümenin beraberinde getirdiği yeni yapılaşmanın, kentin tarihsel karakterini yansıtan eski yapılanmaya ters düşmeyecek, o yapılanmayı bozmayacak bir mimarlık anlayışıyla gerçekleştirilmesi, eskiden var olan altyapının modern insanın ve toplumun gereksinimlerini de karşılayacak konuma getirilmesi sırasında bir bütünleşmenin korunmasına özen gösterilmesi, büyüyen kendin çeşitli bölgeleri arasında kopukluklara, "adalaşmalara" yer bırakmayacak bir ulaşım düzeninin sağlanması, büyük kente dönüşme yönelimindeki eski kentlerde üstesinden gelinmesi gereken başlıca sorunlar arasındadır..
Sayfa 22 - can sanat yayınları
Psikolojik araştırmalar, mimari çevre bağlamında hızlı değişimlerin yaşandığı ortamlarda insanların bir tür "köksüzlük" duygusuna kapıldıklarını, buna karşılık -gerekmedikçe- en azından "dış görünüşün" korunduğu ortamlarda insanların daha büyük bir güven duygusuyla yaşadıklarını yıllar önce kanıtlamıştı.
Reklam
Mimari çevredeki yakın ve uzlaşma olmak üzere, çeşitli nedenlerle kalıcılık duyguları örselenen insanların kalıcı şeyleri ilişkilere, çabalara, geleceğe yönelik çalışmalara ne ölçüde değer verebilecekleri sorgulanması gereken bir noktadır.
Başta mimari çevredeki yıkım ve yozlaşma olmak üzere, çeşitli nedenlerle kalıcılık duyguları örselenen insanların kalıcı şeylere –ilişkilere, çabalara, geleceğe yönelik çalışmalara– ne ölçüde değer verebilecekleri de sorgulanması gereken bir noktadır.
Sayfa 24 - Can Yayınları/Sanal Kentin Sanal Gençliği
“12 Eylül darbesinin yol açtığı büyük kıyım, hem sözünü ettiğimiz tartışma ortamının ve iletişimin sonunu hazırladı hem de özellikle gençlere ‘apolitik’ bir yolun, kendileri için en hayırlı (!) yol olacağı gibi bir yanılsamayı aşıladı.”
Sayfa 24
Yetmişli yılların ortalarına kadar İstanbul, çeşitli düşünce-yoğun kesimler arasındaki iletişimin canlı olduğu ve gerçek anlamdaki aydın tartışmalarının odak noktası niteliğindeki bir kentti. Buna karşılık yetmişli yılların sonlarındaki anarşi ortamı ve nihayet 12 Eylül darbesinin açtığın büyük kıyım, hem sözünü ettiğimiz tartışma ortamının ve iletişimin sonunu hazırladı hem de özellikle gençlere “apolitik” bir yolun, kendileri için en hayırlı yol olacağı gibi bir yanılsamayı aşıladı.
Sayfa 24
Reklam
217 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.