Bütün insanların eşit olarak mutluluğu arzu ettiği ancak çok azının onu aramakta başarılı olduğu kabul edilir.
Sayfa 102 - say yayınları
Aşırı taraftarlar egemenliğin lütuf üzerine kurulduğunu ve sadece azizlerin yeryüzünün varisi olduğunu varsayabilirler...
Sayfa 53 - say yayınları
Nurdan tekrar paylaştı.
Felsefe, özellikle de felsefe tarihi, metnin; bilim, deney verisinin; sanat ise, yalınkat insan-toplum ile doğa olaylarının yorumudur. Bilgilenme hedefine kilitlenmiş felsefe ile bilim içten içe uzvî bütünlük oluştururlarken, farklı bir gâyenin mürîdi sanat, apayrı yapı özelliğini gösterir. Ne var ki, gerek beslendikleri kaynaklar, gerek yapıca özellikleri gerekse murad ettikleri amaçlar bakımından felsefe-bilim ile sanat, birbirlerinden nice ayrı düşerlerse düşsünler, insana mahsûs en önemli vasıfta, aşkın-yorum yetisinde ortaktırlar. 'Aşkın-yorum'un, yanî transsendentalliğin, 'felsefe-bilim' yakası dialektik, buna karşılık 'sanat' cephesi estetiktir.
Sayfa 119
Okur Takip Önerileri
Her türlü adalet Tanrı’dan gelir; adaletin kaynağı yalnız odur. Ama biz adaleti bu kadar yüksekten almasını bilseydik, ne hükümete ihtiyacımız olurdu, ne de yasalara.
Sayfa 34 - iş bankası
* (Aptallık insan soyunun anası ve ebesidir.)
Humani generis mater nutrixque profecto Stultitia est.*
Sayfa 33 - say yayınları
sadece şu alıntıya bile sayfalarca inceleme yapılır
Fakat sonuçta her türlü büyüklük izafi olduğu için, Gaius'un büyük bir adam olduğunu da söylesem ya da Gaius'un acınacak derecede küçük insanların arasında yaşamak zorunda kaldığını da söylesem sonuç aynı kapıya çıkacaktır; çünkü Brobdingnag ile Lilliput* birbirlerinden ancak yola çıktıkları nokta bakımından ayrılırlar.
Sayfa 28
Özgün, alışılmadık, hatta ölümsüz fikirlere sahip olmak için kişinin birkaç dakikalığına dünyaya ve eşyaya, en alışıldık nesneler ve en bilindik olaylar bütünüyle yeni ve yadırgatıcı görünecek derecede yabancılaşması yeterlidir.
Sayfa 23 - say yayınları
Giordano Bruno onların sohbetlerini (Cena delle ceneri'nin sonunda) vili, ignobi- li, barbare edindegne conversazioni* diye tarif eder ve böylesinden kesinkes uzak durmaya yeminlidir.
Sayfa 12 - say yayınları