Giordano Bruno onların sohbetlerini (Cena delle ceneri'nin sonunda) vili, ignobi- li, barbare edindegne conversazioni* diye tarif eder ve böylesinden kesinkes uzak durmaya yeminlidir.
Sonsuzluk ve Bir Gün adlı filmde, Angelopulos’un bilincini yitirmiş annesinin baş ucunda oturan adama sordurttuğu o müthiş soru: “ Söylesene anne, biz sevmeyi ne zaman unuttuk?”
"Din" denince hemen laiklikten bahsedenlere bir örnek vereyim.
Bugün ABD ordusu dünyanın en dindar ordularından biridir. Orduda pek çok papaz, haham ve imam vardır. Her askerî birlikte hatta uçak gemilerinde bile küçük kilise anlamına gelen “şapeller" bulunur.
Aslında bu algının oluşmasındaki tabu sebeplerden biri de Amerikalıların yüce jesus diyerek kafa kesmemeleri lakin Allahuekber diyerek kafa kesenlerin görünüşte müslüman olanlardan çıkmasıdır.
Arkadaşım neden anlamadan sert cümleler kuruyorsun? Bunca anlamlı kelimeyi sıralamadan önce sade ve süssüz bir dil ile yazdığım cümlede geçen ‘görünüşte’ kelimesi ile anlatmak istediğim şey sizinkiyle aynıdır.