Bir öyküde geçiyordu: Kahramanımız kitabi bir güzelliği olan üniversite öğrencisi bir genç kız. Bir de yakışıklı sevgilisi var. Günün birinde sevgilisine lise arkadaşından bir mektup geliyor. Bu lise arkadaşı şair, mektuba son yazdığı şiiri de iliştirmiş. Genç kızımız bir kadın için yazılmış bu şiiri okuyor. Saplantılı bir düşünceye kapılıyor: "Benim için de bir şiir yazmalı!" Sevgilisinin hiç tanımadığı arkadaşına mektup yazıyor, tanışmak için. Yanıt geliyor. lki taraf da tanımadığı biriyle mektuplaşmanın büyüsüne kapılıyor, mektuplar birbirini kovalıyor. ... Birkaç ay süren bu gizli mektuplaşmanın ardından birbirlerine delice aşık oluyorlar. Kahramanımız kalkıp genç şairin yanına gidiyor. Aylarca süren çılgın bir aşk yaşıyorlar. Ama ortada hiç şiir yok, genç şair sevgilisi için şiir yazmıyor. Takıntılı kahramanımız günün birinde dayanamayıp bunun nedenini sorduğunda, şair, onunla şiiri unutacak kadar dolu dolu yaşadıklarını söylüyor.
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte