Tarih, 89'un Eylül'ü... Açılışını Başbakan ÖZAL'ın "çağ atlıyoruz, itibarımız artıyor" nakaratlarının bolca geçtiği, alışılagelmiş bir üslupla yaptığı Penta Dış Ticaret'in Yönetim Kurulu Başkanı Murat VARGI, hayali ihracat yapmak suçundan Diyarbakır Cezaevi'nde... Eylül ayının sonunda tahliye olan Murat VARGI'nın tutukluğu sırasında cezaevi idaresince aynen diğer tutuklulara yapıldığı gibi saçları kesilmiş...
Hayali ihracatçının bol olduğu bu devirde yukarıda anlattığımız olay, okuyana sıradan bir olaymış gibi görünebilir... Ancak olayı sıradan olmaktan çıkarıp, önemli hale getiren bir gelişme var. O da, Başbakan ÖZAL'ın cezaevinde saçları kesildiği için urat VARGI'dan özür dilemesiydi... Bir Başbakan kötü muamele gören bir tutukludan özür dilemesi, ilk bakışta insan haklarına saygı olarak kabul edilip, alkışlanabilir. Bu bir "büyüklüktür" denilebilir. Herkes ister Başbakan'dan bu tür davranışı... Ancak durum hiç de zannedildiği gibi değil...
Hayali ihracatçıyı diğer mahkumlardan ayıran özellik, sermaye çevresindeki etkinliğiydi. Kendisiyle aynı dünya görüşünü paylaşmadıkları için cezaevinde yıllarca işkence gören, askılara asılan, dipçiklenen, sakat bırakılan insanların feryatlarını duymazlıktan gelen ve üstüne üstlük "cezaevlerinde işkence yoktur" diyebilen karakterdeki bir insanın devletin hazinesini soyanlara karşı birden bire devlet adamlığı vasfına bürünerek, özür dilemesi, insanların kanunlar önünde eşit olmadığını açıkça ortaya koyuyordu.
Suat BAŞARAN