O akşam, Bob Geldof'un televizyonda gördüğü şey kıtlıktı. Açlık yüzünden, derileri kemiklerine yapışmış insanları görmüştü. Bunlar, kafataslarındaki kocaman, umutsuz gözlerle çevrelerine bakan yaşayan iskeletlerdi. Bir anne, açlıktan ölmek üzere olan çocuğunu kollarında tutuyordu.