Sadece özetine bakmak amacıyla pdfden açıp okuduğum bir kitaptı, bir anda normal halini okurken buldum kendimi. Ömer Seyfettin'in edebi görüşünü tamamiyle yansıtan bir kitap.
Balkanlarda yaşanan çatışmalar tabiki de birçok Osmanlı ailesini de etkiledi. Bu çatışmalardan etkilenen Boris ve öğretmen eşi Magda'nın diğer birçok insan gibi Bulgar komitacıları tarafından yaşadığı zulüm ve işkenceleri konu alıyor kitap. İlk cümleyi okuduğunuz andan beridir o iç bunaltıcı hava hep sürüyor. Son cümleye kadar...
Vurucu bir sonla bitiyor, tahmini mümkün fakat siz o boğucu havada hiçbir şey fark edemiyorsunuz. Zaman zaman kitaptan başınızı kaldırıp etrafınıza bakmanızı ve kendinize "Sakin ol, gerçek hayattayız." demenizi tavsiye ederim. Tüm bunlara karşın içimde hep bir "Birazdan gidecekler, gidecekler ve Boris'i serbest bırakacaklar. Karı koca tekrar çalışıp para kazanacak ve bir şekilde kaçmayı başaracaklar. Her şey düzelecek." diye umut ediyor iken bu beklenmeyen son beni bir anda hıçkırıklara boğdu. Özellikle son cümle...
NOT: Kitapta rahatsız edici müstehcen ifadeler vardır.