Born to Run

Bruce Springteen

Born to Run Posts

You can find Born to Run books, Born to Run quotes and quotes, Born to Run authors, Born to Run reviews and reviews on 1000Kitap.
Neredeyse fakirdik, ama ben hiç böyle düşünmezdim. Giysilerimiz, yiyeceğimiz ve yataklarımız vardı. Daha kötü durumda olan beyaz ve siyahi arkadaşlarım vardı. Ailem çalışıyordu; annem bir avukatın yanında sekreterdi ve babam da Ford'daydı. Evimiz eskiydi ve kısa süre içinde yıkılıp gidecek gibiydi. Bütün evi ısıtmak için sahip olduğumuz tek şey, salonda duran bir gaz sobasıydı. Ailemin uyuduğu üst katta, kış sabahları uyandığında kendi nefesini görebilirdin. En eski çocukluk anılarımdan biri gazyağı kokusu ve sobanın arkasından gazyağı dolduran büyükbabamın görüntüsüdür. Tüm yemeklerimiz mutfaktaki kömürlü bir fırında pişerdi ve çocukken su tabancamla ona ateş edip sıcak, demir yüzeyinden buharın yükselişini izlerdim.
Sayfa 22 - Doğan KitapKitabı okudu
Yağmur yağdığında nemli hava, kasabanın doğu ucundaki Nescafé fabrikasından yükselen nemli kahve çekirdeklerinin kokusuyla birlikte kasabamızın üstünü bir battaniye gibi örterdi. Kahveyi sevmezdim, ama o kokuyu severdim. Rahatlatıcıydı; bütün kasabayı ortak bir duyusal deneyimle birleştiriyordu; iyi bir iş kaynağıydı ve gürültüsüyle kulaklarımızı dolduran değirmen gibi, kasabamıza iş alanı sağlıyor ve canlılık getiriyordu. Burası insanların hayatlarını kazandığı, acı çektiği, küçük keyiflerin tadını çıkarttığı, beyzbol oynadığı, öldüğü, seviştiği, çocuk yaptığı, bahar akşamları sarhoş olana kadar içtiği ve bizi, evlerimizi, ailelerimizi ve kasabamızı mahvetmek isteyen şeytanlardan uzak durmak için herkesin elinden geleni yaptığı bir yerdi; bunu duyabilir, koklayabilirdiniz. Biz burada, çan kulesinin gölgesinde, yaşanan her şeyin gerçek olduğu, her şeyin tuhaf biçimde Tanrı tarafından kutsandığı, kalpleri durduran, dudak uçuklatan, ırk ayaklanmaları yaratan, farklı insanlardan nefret eden, ruhları titreten, sevgi ve korku üreten, kalp kıran, New Jersey'nin Freehold kasabasında yaşıyorduk. Hikâye başlasın.
Sayfa 20 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
"Dikkatli olun! Dünya tehlikeli ve hataları bağışlamayan bir yerdir; seni üç tekerlekli bisikletinin üzerinden aldığı gibi ölü ve karanlık bir bilinmezliğe sürükleyebilir ve sadece bu zavallı, yolunu kaybetmiş ruhlar seni özler."
Sayfa 19 - Doğan KitapKitabı okudu
Ön bahçemizde, verandamızdan sadece birkaç adım uzaklıkta, kasabanın en uzun ağacı, kule gibi yükselen bir kızılkayın ağacı var. Dalları evimizin üzerine öylesine yayılmıştı ki, tam yerine düşen bir şimşekle hepimiz Tanrı'nın serçeparmağının altında ezilen salyangozlar gibi ölebilirdik. Gök gürültüsü ve şimşeklerin anne ve babamızın odasını kobalt mavisine boyadığı gecelerde, dışarıdaki canavar arkadaşım hakkında endişelenerek yatarken kollarının hareket edip rüzgarda canlanışını ve beyaz şimşekleri izlerdim. Güneşli günlerde bu ağacın kökleri askerlerim için bir kale, atlarım için bir ahir ve ikinci evim olurdu. Mahallemizde, onun en üst dallarına ilk kez tırmanmanın gururu bana aitti. Orada, aşağıdaki her şeyi geride bırakırdım. Aşağıdaki kaldırımdan beni izlemeye çalışan arkadaşlarımın uzaklaşan sesleri arasında saatler boyunca dalları arasında dolaşırdım. Yavaş geçen yaz gecelerinde arkadaşlarım ve ben, akşamüstü şövalyeleri, uykulu kollarının altında oturup dondurmacının akşam çanlarını ve yatma vaktini beklerdik. Uzun bir günün son sesi olarak, büyükannemin beni içeri çağıran seslenişini duyardım. Pencerelerimiz yaz mevsiminin alacakaranlığında parlarken ön verandamıza çıkar, ağır ön kapı açılıp arkamdan kapanır, sonra bir saat kadar gaz sobası önünde oturup büyük sandalyesindeki büyükbabamla birlikte odayı aydınlatan ve ışınlarını duvarlara, tavana fırlatan küçük, siyah beyaz televizyon ekranını izlerdik. Sonra, hayatta bildiğim en muhteşem ve en hüzünlü sığınağın, büyükannem ile büyükbabamın evinde kıvrılıp uykuya dalardım.
Sayfa 18 - Doğan KitapKitabı okudu
Her zaman yanıltıcı olan ve asla tamamen inanılmayan "biz rock yıldızlarının" yaşayan kanıtı olarak buradayım. Benim sihirbazlık numaram da bu. Ve her iyi numara gibi, bunun için de çok iyi hazırlık yapmak gerekiyor. İşte...
Sayfa 14 - Doğan KitapKitabı okudu
Neredeyse her şeye biraz sahtekârlığın bulaştığı, derme çatma bir kasabadan geliyorum. Ben de biraz sahtekârım. Yirmi yaşıma geldiğimde yarış arabaları süren bir asi değil, Asbury Park'ın sokaklarında dolaşan bir gitarist ve daha o zamandan hakikat uğruna "yalan söyleyenlerin", yani küçük harfli "s" ile sanatçıların itibarlı bir üyesiydim.
Sayfa 13 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Geri14
49 öğeden 41 ile 49 arasındakiler gösteriliyor.