Born to Run

Bruce Springteen

Born to Run Posts

You can find Born to Run books, Born to Run quotes and quotes, Born to Run authors, Born to Run reviews and reviews on 1000Kitap.
Gösterimizden kısa bir süre sonra arkadaşım, gruba aldığım çocuk bana, oybirliğiyle gruptan atıldığını söyledi. Gitarım "çok ucuzdu" ve akort tutmuyordu; ayrıca gereksizce, o "çöp parçasının" aynısının New York'ta kırk dolara satıldığını gördüğünü ekledi. Ah... Bu canımı yakmıştı. O gün işten eve doğru yürürken anneme gruptan atıldığımı söyledim ama ona sebebini söyleyebilecek kadar cesur değildim. Annem o "çöp parçasını" almak için elindeki her şeyi vermişti ve ben bunun işe yaşamasını sağlayacaktım.
Bruce SpringsteenKitabı okuyor
İlköğretimin tamamlamadan birkaç ufak ceza almıştım; boynumdaki kravat ben boğulana kadar sıkıldı, kafama vuruldu, karanlık bir dolaba kilitlendim ve ait olduğum yerin burası olduğu söylenerek bir çöp kutusuna kapatıldım. Bunlar ellili yıllarda Katolik okullarında çok olağan şeylerdi. Yine de hepsi ağzımda kötü bir tat bıraktı ve beni dinime sonsuza dek yabancılaştırdı.
Bruce SpringteenKitabı okuyor
Reklam
Biz eski ve çözülmemiş bir yapbozun uyumsuz ve eksik parçaları, ayrıksı ve yüksek potansiyelli bir bütünün özlem içindeki bileşenleriydik.
Sayfa 253
Motorumun önünde rüzgarlık olmadığı için, saatte doksan beş kilometre hızla esen bir rüzgar sürekli göğsüme çarpıyor, beni koltuğumun sırtına yapıştırıyor, nazikçe üç yüz kiloluk, hızla giden bu çelik yığınının üstünden atmakla tehdit ediyor ve bana bir sonraki an konusunda hiçbir garantimiz olmadığını hatırlatıyor... Ayrıca her şeyin ne kadar iyi olduğunu; bugün, bu hayatta ne kadar şanslı olduğumu hatırlatıyor. Otobandan karanlık bir yan yola doğru dönüyorum. Uzun farlarımı yakıp önümdeki düz çiftlik arazilerinde geyiklerin olup olmadığına bakıyorum. Etrafta bir şey göremeyince, gaza sonuna kadar basıp aceleyle evimin kollarına doğru ilerliyorum.
Sayfa 517 - Doğan KitapKitabı okudu
Hayatım boyunca savaştım; inceledim, müzik yaptım, çalıştım çünkü bütün hikâyeyi, benim hikâyemi, bizim hikâyemizi duymak, bilmek ve onu elimden geldiği kadar iyi anlamak istiyordum. Bunu, kendimi hayatın en zararlı etkilerinden, kötücül güçlerinden korumak; güzelliğini, gücünü kutlamak ve yüceltmek ve tüm bunları en iyi biçimde arkadaşlarıma, aileme ve size anlatmak istiyordum. Bunu yapmayı başarıp başaramadığımı bilmiyorum ve şeytan, her yeni günde beni bekliyor ama bunun, daha çok gençken kendime ve size verdiğim söz olduğunu biliyorum. Dünyaya hizmet etmek için bu yolu takip ettim. Uzun ve gürültülü bir dua ve büyülü numaram olarak size bunu sundum. Bunun ruhunuzu sarsmasını, sonra ruhunun damıtılarak gelecek nesillere aktarılmasını, okunmasını, duyulmasını, söylenmesini, sizler ve sizin kanınızdan gelen insanlar tarafından dönüştürülmesini; böylece size kendi hikâyenize anlam katmak için yardımcı olmasını ve güç vermesini umdum. Gidip hikâyenizi anlatın.
Sayfa 513 - Doğan KitapKitabı okudu
Tanrı'nın unuttuğu bu dünyada tek bir dileğim olsa, çocuklar Hatalarınızın kendi hatalarınız olmasını dilerdim Günahlarınızın kendi günahlarınız olmasını...
Sayfa 150 - Doğan Kitap - "Long Time Comin"Kitabı okudu
Reklam
...tehlikeli biçimde hiçliğe sürüklendiğimi hissettim. Ödünç alınmış ve anlaşamadığım bir beden ve zihnin içinde bir yabancıya dönüştüm.
Sayfa 508 - Doğan KitapKitabı okudu
Genellikle sana bahşedilmiş en büyük yetenekler, aynı zamanda en büyük lanetlerindir. Rock tarihinde tarihi albümler yapmış ve hâlâ şarkı söylemeye devam eden o acayip sesleri düşün. Sonra destekleyici yeteneklerini geliştir, çünkü hiçbir zaman kalbinden neyin çıkıp ağzına giden yolu bulacağını bilemezsin.
Sayfa 505 - Doğan KitapKitabı okudu
Bir enstrüman ve onu nasıl kullanacağına dair içgüdüsel bir bilgiyle doğacak kadar şanslıysan, gerçekten de kutsanmışdır.
Sayfa 505 - Doğan KitapKitabı okudu
Kovalarca, okyanuslar dolusu soğuk, karanlık gözyaşı, günün her saatinde Niagara'nın üzerinden dökülen gelgit dalgaları gibi yüzümden dökülebiliyordu. Mesele neydi? Sanki biri barajın kapaklarını açmış ve anahtarlarla birlikte kaçmıştı. DURDURAMIYORDUM. Bambi'yi izlerken ağlıyordum. Old Yeller'da ağlıyordum. Kızarmış Yeşil Domatesler'de ağlıyordum. Yağmura ağlıyordum, güneşe ağlıyordum. Anahtarlarımı bulamıyordum... ağlıyordum. En sıradan ve günlük olaylar, duygusal alanda karşılaştığım en ufak bir zorluk her şeyin içimden taşmasına sebep oluyordu. Bu epey komik olabilirdi, ama değildi. En anlamsız şeyler bile dünyamı yıkan varoluşsal bir krize girmeme sebep olarak beni korkunç bir iç sıkıntısı ve üzüntüye sürükleyebiliyordu. Her şeyi kaybetmiştim. Her şeyi... Gelecek umutsuzdu...
Sayfa 495 - Doğan KitapKitabı okudu
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.