Makbul Fikirler Lugatı

Bouvard ve Pécuchet

Gustave Flaubert

Bouvard ve Pécuchet Hakkında

Bouvard ve Pécuchet konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
7.8/10
101 Kişi
367
Okunma
80
Beğeni
13,6bin
Görüntülenme

Hakkında

Bouvard ve Pécuchet, 1838 senesinin sıcak bir yaz günü, Paris’te, Saint-Martin Kanalı’nın kenarında aynı banka otururlar. Şapkalarının içine isimlerini yazmışlardır, ikisi de memur ve kırk yedi yaşındadır, biri dul diğeriyse hiç evlenmemiştir, bütün gün yazıyla, kopya etmeyle meşgul olmaktadırlar. İşlerinden bıkmışlardır; maddi imkânsızlıklar ve zaman darlığı sebebiyle istediklerini yapamamaktan yakınmaktadırlar. Benzerlikleriyle beraber farklı yönleri ve eksiklikleriyle birbirlerine yaklaşırlar, yakın arkadaş olurlar. Bouvard’ın amcası zannettiği babasının ölümü üzerine yüklü bir mirasa konarlar ve asıl maceraları burada başlar. Bir çiftlik satın alır ve yeni hayatlarına başlarlar. Bouvard ve Pécuchet tam manasıyla Aydınlanma Devri insanlarıdır; gelişime ve ilerlemeye inanırlar, teknik onlar için çok önemlidir, kitaplardan her şeyi öğrenebilirler ve yazarlar onlara her zaman doğru yolu gösterir. Roman, Flaubert’in ölümü dolayısıyla yarım kalır. Flaubert Bouvard ve Pécuchet’yle aynı anda, romana paralel olarak bir Makbul Fikirler Lugatı hazırlamıştır. Flaubert’in Aydınlanma sonrası devrin ve devrimler çağının bir eleştirisi niteliğindeki eseri, çok sayıda tartışmaya konu olmuştur. Bunların başında Bouvard ve Pécuchet’nin budala yahut zeki oldukları sorusu gelir. Roman ve romanla beraber lugatı okuyanların zihninde bu soru belirebilir ve okuyucu için eserin kıymeti bu sorunun cevabını arayışta yatabilir. Türkçeye daha önce bir kez, Tahsin Yücel tarafından Bilirbilmezler adıyla çevrilen eser, ilk kez Lugat ile birlikte yayınlanmaktadır.
Çevirmen:
Fatih Yücel
Fatih Yücel
Tasarımcı:
Emir Tali
Emir Tali
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 28 dk.Sayfa Sayısı: 440Basım Tarihi: 7 Kasım 2020İlk Yayın Tarihi: Haziran 2017Yayınevi: Everest YayınlarıOrijinal Adı: Bouvard et Pécuchet
ISBN: 9786051855394Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 58.1
Erkek% 41.9
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Gustave Flaubert
Gustave FlaubertYazar · 30 kitap
Edebiyat eleştirmenleri tarafından modern romanın kurucusu kabul edilir. En tanınmış eseri, 19. yüzyıl toplumsal gerçekliğini çarpıcı biçimde aktaran ve dünya klasikleri arasına giren Madame Bovary'dir. 1857'de yayımlanan ve Fransa'da ciddi tartışmalara neden olan bu eserden sonra realist akımı başlatan kişi olarak gösterilmiştir. 12 Aralık 1821’de Fransa'nın Rouen kentinde doğdu. Bir hekim kızı ve dinsel bağlılıkları sahip bir aristokrat olan annesi Justine-Caroline Fleuriot ile Hôtel-Dieu'de baş cerrahlık yapan orta sınıftan gelme babası Achille-Cléophas'nın ortanca çocuğuydu. Rouen'de mutlu bir çocukluk dönemi yaşadı. 1832-1840 yılları arasında Rouen Koleji'nde öğrenim gördü. Edebiyat alanındaki ilk denemelerini okul gazetesinde ve Le Colibri ("Sinek Kuşu") adlı küçük bir dergide yaptı. 1834’te arkadaşı Ernest Chevalier ile birlikte Art et Progrès (Sanat ve İlerleme) adında bir dergi çıkarmaya başladı. Henüz 15 yaşındayken Trouville sahilinde tanıştığı kendisinden on yaş büyük ve evli bir kadın olan Elisa Schlésinger'e aşık oldu. Bu aşk, yaşamında çok önemli etkiler, izler bıraktı. Elisa Schlesinger daha sonra "Duygusal Eğitim" adı ile kaleme alacağı eserde Marie Arnoux karakterinin de temel kaynağı oldu. Öğrencilik yıllarında sürekli yazdı. "Bir Çılgının Hatıraları" (1838), "Smarh" (1839) ve 1840 yılında yazmaya başladığı "Kasım" lise öğrencisi olduğu dönemin ürünleridir. 1841'de Paris'e gidip Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu. Hukuk öğrenimi sırasında da yoğun bir şekilde yazmakla meşgul oldu. 1844 yılında sara kaynaklı ilk krizini geçirince, dinlenmesi gerektiğinden hukuk eğitimini yarıda bırakarak eve döndü. Hastalığı nedeniyle vaktinin çoğunu evde geçirmek zorunda kaldı. 1845’te "Duygusal Eğitim"in ilk taslağını bitirdi ve ailesiyle beraber bir İtalya seyahatine çıktı. Cenova'da gördüğü ve onu çok etkileyen bir Brueghel tablosunun verdiği ilhamla “"Aziz Anthony'nin Baştan Çıkışı”'nı yazmaya başladı. 1846 yılında babasını, hemen ardından kız kardeşini kaybetti. Ölen kardeşinin küçük bebeğinin bakımını üstlendi. Babasından kalan yüklü miras sayesinde tüm zamanını yazı yazarak geçirmeye karar verdi. Yeğeni ve annesi ile Rouen yakınlarındaki Croisset'ye yerleşti, hayatının tamamını burada geçirdi. Bu arada edebiyat dünyasında kendisinden uzatmalı sevgilisi olarak bahsedilen şair Louise Colet ile tanıştı (1846) ve ilişkileri sekiz yıl sürdü. 1849’da "Aziz Antoine" adlı eserinin ilk okumasını arkadaşlarına yaptığında büyük hayal kırıklığı yaşadı. Arkadaşları ona sıradan konular seçmesini ve bunu doğal bir üslupla, herkesin anlayabileceği bir dille yazmasını öğütlediler. Bu hayal kırıklığının ardından yakın dostu Maxime du Camp ile birlikte 18 ay süren bir Ortadoğu gezisine çıktı. Yunanistan, Anadolu, Mısır, Filistin, Suriye ve İtalya'yı dolaştı. Gezi esnasında mal varlığının çoğunu harcayan ve frengiye yakalanan Flaubert, içe kapanıklığından, yalnız Mısır’a ve Tunus’a yaptığı yolculuklarla sıyrıldı. Ünlü romanı Salambo’yu ona esinleyen de, bu yolculuklar oldu. Madame Bovary’i de bu esnada kurgulamakta olduğu ifade edilir. Edebiyat dünyasından pek çok kişiyle mektuplaştı. Bu mektuplardan bazıları sonradan büyük ün kazandı. Sevgilisi Louise Colet’e mektupları ise edebî açıdan eserleri arasında sayılacak değerde kabul edilir. Yakın Doğu seyahatinden dönüşünden üç ay sonra, Eylül 1851′de Madame Bovary'yi yazmaya başladı. Kitabı 1856 baharında bitirdi ve eser tefrika edildi. Flaubert 1856′da "Baştan Çıkış"'ı tekrar kaleme ve "Salombo" üzerinde çalışmaya başladı (1857). Bu arada ilk romanı Madame Bovary, 1857’de kitap olarak basıldı. Eser “ahlaksızlık-sapkınlık” eseri olarak suçlanarak yasaklandı ve yazara dava açıldı. Savcıya göre kitapta eş aldatma yüceltilmekte, cinsel duygular abartılıp kışkırtılmakta, geleneklere hakaret edilmekteydi. Yargıç “namus cellâdı kadın”ın kim olduğu sorulduğunda, Falubert’in verdiği "Madam Bovary, c'est moi! (Madame Bovary benim!)” yanıtı meşhurdur. Avukatı Marie-Antoine-Jules Senard’ın başarılı savunması Flaubert’in aklanmasını sağladı. Bu nedenle avukat Senard’ın adı bu nedenle kitabın yeni basımında, daha ilk sayfada, ithaftan da önce, Flaubert’in kendisine hitaben yazdığı kısa bir teşekkür notuyla birlikte yer almıştır. Flaubert bu savunmadan sonra, yazdığı kitabın kendi gözünde bile umulmadık bir değer kazandığını söylemiştir. Yazar, 1858 ilkbaharında Kuzey Afrika'da iki aylık bir araştırma gezisi yaptı. Salomo adlı romanını Nisan 1862′de tamamladı. 1864-1869 arasında Duygusal Eğitim’in son taslağını yazdı. Yirmi beş seneye yayılan bir çalışma sonunda ortaya çıkan bu eserde kendi gençlik yıllarından hareketle bir "nesil hikâyesi" anlatmıştır. Yaşamının son yılları acılar, edebi başarısızlıklar ve maddi zorluklarla geçti. Bitiremediği son projesi "Bouvard ve Pécuchet"'yi ("Bilirbilmezler" ismi ile Türkçeye çevrildi) yazmaya 1874′te başladı. Para sıkıntısı yüzünden, projeye iki senelik bir ara verip 1877′de yayımlanacak olan "Üç Hikâye"'yi (Saf Bir Kalp, Konuksever Aziz Julien Efsanesi ve Hérodias) kaleme aldı. Çocukluk arkadaşı Laure le Poittevin'in oğlu Maupassant'ı manevi evladı olarak benimsemişti. Onu iyi bir yazar olarak yetiştirmeye çalıştı ve Maupassant'ın başarılarıyla avundu. Flaubert, 8 Mayıs 1880 günü, ani bir felç sonucu, Croisset’de öldü. Romanları Salambo (Salammbô) Duygusal Eğitim Madam Bovary Gönül ki Yetişmekte Ermiş Antonius ve Şeytan Bilirbilmezler (Bouvard ile Pécuchet) Günlük Kırlarda ve Kumsallarda (1886) Anı Bir Delinin Anıları (1838)