Bu kitabı ilk aldığımda ilkokul 7.sınıfa falan gidiyordum yanlış hatırlamıyorsam. Çok sevdiğim bir Türkçe öğretmenimiz vardı. Bize hep nasıl bedeller ödeyerek buralara geldiğini sayar dururdu. Bundan neden bahsettim ben de bilmiyorum. Bu kitabı da işte o Türkçe öğretmeni önermişti. Tabi o zamanlar Türkçülük, komünizm, kapitalizm, emperyalizm kavramlarını algılayacak kafa yok bizde. Her neyse aldım kitabı, aldığım günün akşamı da girdim odama okudum. O akşam da bitirdim. Sosyal Bilgiler dersinde elbet tarih görürdük ama "Tarihi Roman" ile tanışmam da tam o zamanlarda oldu.
Kitaba gelince: Burada oturup Kürşad'ı Göktürkler'i, Hunlar'ı anlatacak değilim elbette. Ama o yıllara ağırlık veriyor kitap bu bilinsin. Tarih de anlatacak değilim. Küllerinden yeniden doğmayı anlatıyor kitap. Türklerin göçebe yaşam tarzını, yeryüzünde tek bir Türk kalsa dahi yine türeyip devlet kurabileceğini ve de tüm bunların arasında Urungu adındaki bir Hun Türk'ünün bitmek bilmez, ulaşılamaz aşkını anlatıyor. Okumaya değer, ideolojiden uzak, akıcı ve bilinçlendirici bir kitap. İyi okumalar.
