Ah, evet, diye düşündü, şafak ile alacakaranlığı platin misali koynunda eriten o beyaz geceler boyu Leningrad'da yürümek, duvara dönüp yatmak, bir kez daha duvara, hep duvara dönmek... Günüm, gecem, aklım, fikrim Alexander iken... Oysa ki sen kısa süre sonra benden ayrı düşeceksin, öyle değil mi? Bense yeniden bir bütüne tamamlanacağım,
devam edip herkes gibi bir başkasına tutunacağım. Ama masumiyetim bir daha asla geri gelmeyecek.