Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Yazar aynı zamanda benim kuzenim olur. Hikayelerinden birinde benim ismimi kullanıp çok az yer vermesi ve Oktay adlı kişiye daha çok yer vermesi, oldukça düşündürücü ve kan davasına sebebiyet vermektedir :D
İlk defa kitap yazan bu kardeşimizin yazım yanlışlarına, iyi yöndeki tecrübesizliğine çok takılmamak gerekiyor. Kitabın başlığında da dediği gibi kitabı gerçekten bizler yazmışız. Günlük hayatımızda başımızdan geçen olayları kaleme döken yazar, hayatın akışına kendimizi kaptırmış olmamızı, gaflet içinde oluşumuzu, ölümün an ve an peşimizde oluşunu unuttuğumuzu, şükür etmeyi bıraktığımızı işlemeye çalışmıştır. Ufak tefek yazım hataları olması dışında dili sade ve güzeldi. Yazarın yazım biçiminde fark ettiğim bir şey var. Kurgusal yeteneğini bilim - kurgu veya polisiye türlerinde devam ettirmesi, o tarzlara yoğunlaşmalı. Bu kitabı, hayat devam ederken kendimize hep sorduğumuz "biz nereye gidiyoruz" sorusuna kendi bakış açısını kullanarak cevap vermiş olması açısından size de tavsiye ediyorum. İlk kitabı olduğu için ona yapıcı ve yol gösterici eleştirilerde bulunmanızı ümit ediyor, ve yazarlık yolunda başarılar diliyorum.