Herkese merhaba
Bugün değişiklik yapıp 2 kitapla geldim Çünkü kitaplar birbirinin devamı şeklinde ve otobiyografi olduğundan kurgu olarak fark yok, 2 ayrı postta benzer şeyleri yazmak istemedim.
Serinin ilk kitabı Çim Adam, yazarımızın üniversite yıllarının başları gibi; Meriç’e duyduğu karşılıksız aşkı, yaşadıkları, arkadaşlıkları, hepimizin az çok başından geçenleri anlatıyor. Ve sonra Neval çıkıyor karşısına; yaralarını sarıyor, öğrenci olmasına rağmen evlenme teklifi bile ediyor.
İkinci kitap Bu sabah, Dün, Bu akşam da ise; arkadaşları mezun olmasına rağmen okulunu uzatan, babasını kaybeden ve Neval’den ayrılan bir Bülent var. Yaşadığı acılar dolayısıyla daha depresif buldum ama otobiyografi olduğunu bilmeme rağmen bu kitaptaki Bülent’i sevemedim hatta yer yer kızdım. Esen’e karşı yaşadığı yoğun duygular, yaptığı sürprizler sonrası yaşattıklarına akıl erdiremedim. Hele o kadar şey yaşadığı Neval dururken efkarlandığında hala Meriç’i düşünmesi bana Shakespeare’in şu sözünü hatırlattı: “Erkek, elde edemediğini olduğundan güzel görür.“
Sanıyorum bu iki kitabın devamında Bülent karakterinin evlilik ve baba olma süreçleri olacaktır.
Yazarın kalemini sevdim; sıkıcı değil kesinlikle, sohbet havasında hayatını anlatıyormuş gibi ama bazı noktalarda kitaplar otobiyografiden çıkıp günlük gibi olunca benim gibi ‘sadede gel’ci bünyelere fazla gelebilir
Keyifli okumalar
