Kitabın diğer karakterlerinin Prens Lev Nikolayeviç Mişkin'e:
"Saf, içten ve doğal olduğunuz için mi yoksa hastalığınızdan kaynaklı beyninizin uğradığı zarardan mı, çok iyi niyetlisiniz." ve benzeri konuşmaları, kitabı özetliyor diyebilirim.
Ana karakter Prens Mişkin, daha küçükken annesini babasını kaybeder. Hastalığının tedavisi için zengin bir hayırsever yardımıyla isviçre'ye yollanır. İsviçre'de beş yıl kaldıktan sonra Petersburg'a geri döner. Ve bir anda kendini dedikoduların içine bulur.
Özellikle kitabın bu ikinci cildinde sevdiği iki kadın arasında kararsız kalması işini iyice çıkmaza sürükler.
Kitabın sonu pek hoşuma gitmese de çok akıcıydı. İki cilti de rahatlıkla hiç sıkılmadan okuyabilirsiniz.
#alıntı
- Onda, artık zamanın olmayacağına dair o fevkalade izlerin manasını anlıyorum, herhalde.
- Bir ağacın önünden geçerken, onu görünce insan nasıl olur da mutlu olmaz, anlamıyorum.