Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beklenen Neydi? Ne Oldu?...

Bugünü Dünden Okumak

Mahir Kaynak

Bugünü Dünden Okumak Gönderileri

Bugünü Dünden Okumak kitaplarını, Bugünü Dünden Okumak sözleri ve alıntılarını, Bugünü Dünden Okumak yazarlarını, Bugünü Dünden Okumak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstihbaratta ne suçlu kavramı vardır ne de suçluyu bulma kavramı. Operasyon kavramı vardır. Cinayetler aslında bu işin teferruatıdır, ayrıntısıdır, çok da önemli değildir. Ve cinayetler de yakalanarak önlenmez. Siyasi tedbirlerle önlenir. Ama ben böyle bir bakış açısını Türk siyasilerinde görmedim.
Sayfa 201Kitabı okudu
Bizde devlet adamları belirli bir yetişme sürecinden geçmezler. Esas itibariyle de bu konuları "ehline" bırakırlar. Tabii "ehlileri" de vardır. Bunların da pek işlerine karışmazlar, çünkü pek anlamazlar. Bunlar da bildikleri gibi yürütürler. Bu bir süre yöneticilerimizi ve başbakanlarımızı rahatsız etmez... Ancak kendilerini iktidardan uzaklaşmış görünce, "Yahu, n'olduk?" diye sormaya başlarlar.
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
Türkiye'de disiplin yanlış anlaşılmıştır. Askerlerde de poliste de böyle. Disiplin çakı gibi selam vermek değildir. Disiplin esas itibariyle ölüm pahasına bile olsa tespit edilen stratejiyi uygulamaktır ve onu uygulayan asker "disiplinli" sayılır. Yani netice olarak güneydoğudaki güçlerimiz disiplinsizdir. Kendi psikolojik durumlarına göre davranmaktadırlar. Bir görevlinin buna hakkı yoktur. Devlet stratejiyi çizecek, oradaki görevli ise uygulayacaktır. Uygulamıyorsa istifa edecektir.
Sayfa 188Kitabı okudu
Eğer Türkiye'de bir Kürt meselesi olmasaydı, belki bir Çerkez meselesi olurdu. Belki bir Osmancılık ortaya çıkardı... Kürtlerin başkaldırması gibi bir olay söz konusu değildir. Ama o problemi kullanan, oradakı farklılıkları kullanan dış güçler vardır.
Sayfa 183Kitabı okudu
Amerika'daki kongre üyeleri aslında kendi başlarına bir siyasi güce sahiptirler. Ve taban destekleri vardır. Oysa Türkiye'deki milletvekillerinin hiçbirinin taban gücü yoktur. Birisi partiden ayrıldığı zaman beş oy alamaz. Partiyi yönlendiren kimse, oylar onun gücü ile alınıyor.
Sayfa 156Kitabı okudu
Laik olmayı dincilere karşı olmak olarak anlıyorlar... Laik olmak demek bu işlere karışmamak demektir. Yani, insanların dini seçtiği zaman, dini seçmelerine, başka bir ideolojiyi seçmelerine imkan vermek demektir. İslam'a karşı Atatürkçülüğü savunmak laiklik değildir. Ordu meseleleri böyle algılamıştır. Laikliği Atatürkçülükle özdeşleştirmiştir. Bu bir yanılgıdır. Laiklik, her düşünce karşısında devletin tarafsızlığıdır.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Mesela Avrupa'ya yakın politika izlediğimizde, Libya, Irak arkamızdan gelir ama bu sefer de Suudi Arabistan'la Suriye veya Mısır'ın öncülüğünü yapamazsınız. Aksini yaptığınız zaman da o devletleri gözden çıkarırsınız. Onun için hepsinin birden önderi olmak mümkün değildir. Öyleyse güçlü olan tarafla veya çıkarınız olan tarafla olmaya mecbursunuz.
Sayfa 101Kitabı okudu
Basın her zaman ifade ettikleriyle değil, işaret ettikleriyle anlamlar çıkarılacak iyi bir haber kaynağıdır.
Laik kesimler iktidarı ele alırsa dinci unsurları çok büyük baskılar altında tutar iddiası da yanlıştır. Yani onların asıl amacı iktidara geldikten sonra Türkiye'nin dış politikasını değiştirmektir. Türkiye'deki kavganın temelinde, İslam'ı engelleme veya serbest bırakma yatmamaktadır. Türkiye'nin dış politikası yatmaktadır.
Türkiye giderek Avrupa'nın Ortadoğu'ya sızmasını engelleyen bir duvar görünümü almaktadır. Oysa Avrupa'nın, özellikle Almanya'nın çıkarları Ortadoğu'ya sızmayı gerektirmektedir. Enerji ihtiyaçlarını kendi siyasi hakimiyetlerine almak istemektedirler ve bu doğaldır. Onların Türkiye'deki doğal müttefikleri laik cephedir.
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.