Bugünün Tasavvufu Gönderileri
Bugünün Tasavvufu kitaplarını, Bugünün Tasavvufu sözleri ve alıntılarını, Bugünün Tasavvufu yazarlarını, Bugünün Tasavvufu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünyanın düzeni ise, gözlemleyen herkese aşikardır.
Sayfa 52Kitabı okudu
Alıntı
Güç ve para ile bozulmayan insan, dünyaları kazansa dahi sorun olmaz. Biraz güç veya para kazanınca kabalaşan veya havaya giren nefisler için ise, yeri gelir birkaç kuruşluk fazla kazanç dahi harama dönüşür. Yani insan olanı saraylar bozamaz- ken, beşer kalanı yeri gelir bir kuruş dahi bozar.
Sayfa 84Kitabı okudu
Bildiklerini yaşama katamadıktan sonra alim dahi olunsa, Mevlana’ nın örneklediği gibi, nefs ancak “sırtına kütüphane yüklenmiş eşek” gibi olur. O kütüphaneyi sırtına yüklemekle eşek nasıl bilge olmazsa, bilgileri sadece akli düzlemde öğrenmekle de beşer insan olmaz. O bilgilerin “aşk ateş”inde pişmesi ve sonra da hücrelerine kadar geçmesi gerekir. İsmail Emre’ nin bu konuda verdiği örnek son derece önemlidir. Yaşama geçirilmeyen bilgileri “tencereye konmuş yemek malzemeleri” olarak aktarır. Bunlar tencerede bekledikçe, yani akli bilgiler yaşanmadan bekletildikçe, içindekiler bozulmaya ve kokmaya başlar. Ve ağzı açıldığında, yenecek bir yemek yerine iştahları kaçıracak bir kokuyla karşılaşılır. Oysa bir ateşin üzerinde pişirilseydi, tadından yenmezdi. Tıpkı bunun gibi, akli bilgiyle dolu olan beşer de içindekileri dışa vurduğunda, o koku çevresindekileri rahatsız eder. Çünkü aşk ateşiyle pişmeyen bilgiler ham kalmış ve beşerin içini de kokutmaya başlamıştır. Bu yolculuktan geçmeyenlerin sert, sivri, katı ve kırıcı olmalarının nedeni de budur. Bildiklerini yaşama geçirememenin hırçınlığıyla, insanları bu yoldan soğutabilecek hitap şekillerinden ve dengesizliklerden kendilerini kurtaramazlar. Ancak sorulsa gerekli olanları yaptıklarını, doğruları acı dahi olsa söylediklerini dile getirecek nefislerini savunurlar.
Denge; derinlik ve kemalata varmanın yolu, ancak gereken süreçlerin sindirilmesi ile olur. Ateş çok fazla açılırsa yemeğin sadece dışı yanar, içi çiğ kalır. Çok kısık tutulursa, bir ömür pişmek bilmez. Mesele ateşin doğru oranda ayarlanmasındadır.
‘ .. çoğu insanın yaşantısıyla temsil ettiği din, diliyle söylediğinden farklıdır. Farkında olmasalar da her insan tavrıyla, ahlakıyla ve ilkeleriyle aslında zannettiğinden farklı dinlerin esasları üzerine yaşar. ‘
Sayfa 135Kitabı okudu