Sartre. Varoluş. Bulantı.
Varoluşçuluk akımının önde gelen yazarlarından Sartre'ın kaleminden çıkan kitap başyapıtlar arasında yerini koruyor.
Varoluşçu felsefeyi anlayabilmek için bence kesinlikle okunmalı.
Hayat çoğu renklerinden arınınca gri bir hiçliği kusar. Sıradanlığı, tekdüzeliği, bitmek bilmeyen uçurumu yaşatır bizlere.
Varolduk. Varoluyoruz. Bunu yazarken de varoluyorum. Varolmamı kendimden ayıramıyorum. Bilincim bazen bulanıklaşıp varolmamı anlamamı sisleyebiliyor.
Sis açılınca yeniden varolmanın o derin kasveti sarıyor beynimi. İşte bulantı diyor buna Sartre; bulantı. Böyle derin hissedişler, kavrayışlardan sonra
hayatın, insanların küçük ve acınası dertleri iğrenç geliyor, saçma kavramı çıkıyor bu kez de karşımıza. Saçma.
Bazen otobüste giderken ya da hayat rutininin herhangi bir yerinde bu bulantı size de uğramıyor mu? Her şeyden, herkesten uzak o ruh hali.
Anlamlardan, sözcüklerden, hareketlerden sıyrılma isteği. Bir bulantı ki içinizde dünya dönüyor .
