Bunu Bana Öğretmediniz

Hüseyin Akın

About Bunu Bana Öğretmediniz

Bunu Bana Öğretmediniz subject, statistics, prices and more here.

About

Gençlerin en büyük problemi nedir? Herkesin onları problemli görmek gibi bir yaklaşıma sahip olması. Gençler her geçen gün kötüye mi gidiyor? Hiç sanmıyorum. Aksine, gençlik kötülükle mücadele edecek enerjiye sahip olmanın adıdır. Gençlerden neden bilge çıkmıyor? Bilgelik kontenjanı yaşla sınırlı ve bir türlü ihtiyarlardan fırsat kalmadığı için olsa gerektir. Gençlerin hızla ateizme ve deizme kaydığı doğru mudur? İzimler içerisinde gençlerin en çok kaydığı atletizm ve turizmdir. Genç işsizler hakkında ne diyorsunuz? Belki de çalışarak başlarına iş almak istemiyorlardır? Gençlere son olarak ne söylemek istersiniz? Yürüyün gençler, takmayın kafaya! Evin, okulun ve caminin dışarıya açılan kapısı neresi ve rahatlıkla onayladıkları bir çevresi var mıdır? Çok önemli bir soruya cevap arıyor Hüseyin Akın. Ev ve işi birinci ve ikinci mekân olarak tanımlayan Akın, bunların dışında kalan her yeri üçüncü mekân olarak tanımlamakta. Üçüncü mekân, çocuk ve gençlerin eğitimi dışarıdan aldıkları ilk mekânlar. Eğitimin başladığı ilk yer ev. Peki çevre etkisini nasıl sağlamalı ve nasıl yönetmeli? Kendisi de bir eğitimci olan Akın, insanın yaşamı boyunca süren eğitimi dert edinmiş bir şair. Kendi yaşamından yola çıkarak soruduğu sorulara kendi tecrübeleri, aile yaşamı, okul hayatı ve günlük işlerinden bulduğu; yani sahici hayattan, samimi, sıcak, gerçek yanıtlar Bunu Bana Öğretmediniz’de.
Estimated Reading Time: 6 hrs. 58 min.Page Number: 246Publication Date: 14 October 2022Publisher: Şule Yayınları
ISBN: 9786258062281Country: TürkiyeLanguage: Türkçe
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 52.9
Erkek% 47.1
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Hüseyin Akın
Hüseyin AkınYazar · 29 books
1965 doğumlu Hüseyin Akın, şairliğinin ve yazarlığının yanı sıra, edebiyatın emekçilerinden biri. İşin ucundan tutmakla yetinmedi, bizzat işin içine girdi. Özülke, Kardelen, Endülüs, Kırklar, Derkenar, Lamure, İtibar gibi dergilerin mutfağında bulundu, yeni isimlerin temayüz etmesine ciddi katkılar sağladı. Yine, Süleyman Çobanoğlu'ndan İbrahim Tenekeci ve Ahmet Murat'a kadar birçok şair hakkında ilk yazıyı o yazdı. Bu, ileriyi görebilmek adına mühim bir örnektir. Hüseyin Akın, edebiyatı edebiyle yapan kıymetlerimizden birisi aynı zamanda. Onun macerası, bir iç kanama gibi sessiz ve derinden ilerler. "Titizlik ahlakın ta kendisidir" sözünden hareketle, işini yapar ve kenara çekilir. İlişkilerin değil, işlerin ehlidir. İlk şiir kitabı 1997 yılında yayınlanan Hüseyin Akın, sonrasında dört şiir kitabı daha çıkardı. Ömrümün Kısa Günü, son kitabı olarak, geçtiğimiz aylarda Profil Yayınları’ndan çıkarak okuyucuyla buluştu. Bu kitap, Hüseyin Akın'ın olgunluk dönemi şiirlerinden oluşuyor. Bir şiirinde, "Ben rüyaya inanırım, dünyaya değil" diyen, bir konuşmasında da "Sanat, dünyadan kaçış yollarını arama çabasıdır" tespitini yapan Akın, o büyük yalnızlığımızın şiirini yazıyor. "Önce evlerden başlıyor yalnızlık" diyerek, ortak kaderimizin ve kederimizin altını çiziyor. Hüseyin Akın şiirinin belgesel bir yönü de var. 28 Şubat süreci dâhil olmak üzere, üzüntümüzün ve öfkemizin şiirini hep o yazdı. Zaten kendisi de, bu sorumluluk ve zorunluluğun farkındadır. "Şair, yaşadığı çağın en büyük tanığıdır. Tarihçilerin es geçtiğini şairler hatırlatır" der. Akın, sadece o büyük yalnızlığımızı yazmıyor. İnsanın acısı ve acımasızlığı da şiirlerinin ilgi alanına giriyor. Yine, özellikle yazılarında, kirlenmeyi ve kirletmeyi konu ediniyor. Akın'a göre, kirlenen insan; sadece toprağı, suyu ve havayı değil, en yakınlarından başlayarak, insanları da kirletiyor. Özellikle edebiyat dünyasındaki kirlenme ve kirletme karşısında, bir büyük olarak, şunları söylüyor: "Bir insanı şair, ârif ve hakîm yapan şey, kazanılmış yoksulluğudur. Bazı şairler o kadar mülk derdine düşmüşlerdir ki, şiire ve kelimelere bile mülkiyet hırsıyla yaklaşır hale gelmişlerdir." İlk şiiri 1987'de yayınlanan Hüseyin Akın, bugün itibariyle, yirmi beşinci sanat yılını geride bıraktı. Şiire adanmış bir ömür ve şiirle geçen çeyrek yüzyıl. Emeğe hürmet adına, yirmi beş yıllık bu çabanın ne anlama geldiğini edebiyatçılarımıza sorduk. Ahmet Edip Başaran, Ahmet Kekeç, Ahmet Murat, Ali Görkem Userin, Furkan Çalışkan, Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, İbrahim Tenekeci, Murat Menteş, Süleyman Çobanoğlu ve Tarık Tufan, Hüseyin Akın'ın sanatını ve şahsiyetini anlattılar.