"Bir bakıma hayranımdır Proust'a, çünkü fikirler, duygular, tecrübeler, hepsi kayalıklarda açılan oyuklara benzer ve Proust elinde sürahisiyle dolaşıp bu oyukları bir bir doldurur."
"Şu dünya dediğimiz kaya parçasına tutunmanın yolları muhteliftir. Kimileri boylu boyunca yere uzanır, yavaş hareketlerle ilerler, bu esnada da dünyayı bir çok yerinden kavrarlar. Yüzleri gözleri çizilir biraz ama olsun, fazla umursamazlar. Kimileri ise ayakta durmayı ve mümkünse yürümeyi denerler düşmemek için de önce bu taşa, sonra şu diğerine tutunurlar.
"Kitapçıdan aldığımız bir roman nesnedir, dedim içimden, ama eğer bu roman okurun içindeki dünyaya erişecekse, oradaki savaşa katılıp taraf olacaksa mutlak surette enerjiye dönüşmelidir, diye düşündüm ve bu düşüncemi çok beğendim."