Şiir dramatizasyonu dersimiz için biçilmiş kaftan kabul ettiğimiz isimdi Orhan Veli.Şiire darbe yaptığı ve bazı çevreler tarafından üslubu ve tarzı komik ve basit kabul ediliyordu.Tuhaf dergisinde okuduğum bir yazıda şöyle bir olay aktarılır:Bir gün adamın biri Orhan Veli'ye;" siz basit bir şairsiniz,kafiyesiz herkes şiir yazar,aruz vezniyle ve hece ölçüsüyle şiir yazamadığınız için mi kolaya kaçtınız?"diye sorar.Orhan Veli adama;"Siz şiir yazar mısınız?"diye sorar.Adam,"evet"der."-Gösterir misiniz şiirlerini?-der Veli.Adam şiirlerini aruz vezniyle yazmıştır ve gösterir.Orhan Veli göz nizamıyla adamın hangi aruz vezniyle yazdığını ve hatalarını birer birer sayar.Adam mahçup bir şekilde gider.Aslında Orhan Veli Divan Edebiyatına ve aruz veznine fazlasıyla hakim bir şairdir.Bu tarzı kabul etmemesini şiiri gösterişe yaklaştırmak ve belli bir kesimin okumasını sağlama çabası olarak görür ve eleştirir.Sait Faik ile çok yakın arkadaştırlar.Sait Faik ona hikayelerini,Veli'yse şiirlerini okutur ona.Genelde bir dargın,bir barışık oldukları söylenir ki sebebi Sait Faik'in Orhan Veli'nin şiirlerini beğenmiyor oluşudur.Şuraya Orhan Veli'nin en sevdiğim şiirlerinden birini koyuyorum.Şiirle kalın.
Benim de sevdalar geçti başımdan.
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış;
Zamanla anlıyor insan dünyayı.
Ölürüz diye mi üzülüyoruz?
Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada
Kötülükten gayri?
Ölünce kirlerimizden temizlenir,
Ölünce biz de iyi adam oluruz;
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
Hepsini unuturuz.