"İbrahim kırılmak puttan eskidir, bilmiyorsun..
Bilmiyorsun yakmayınca ateş seni
burada yangınlar ne turuncu ne zebercet ne ah u figan.
İbrahim bir uzağın sırtı gibiyim
Yakışmıyorum dünyanın hiçbir penceresine."
Saf şiir parçalanmayan bir tek kelime hâlinde olunca ona ne bir şey ilave edebilmeğe, ne de ondan bir şey eksiltmeğe imkân olamaz. Şiirde bazı kelimelerin lûgat mânâlarını aramak da bence lüzumsuzdur. Çünkü şiir kelimelerin bir araya gelmesinden hasıl olan büyük bir kelimeden başka bir şey değildir.
Bütün hayatı 41 senenin içine sığan Galib Dede bu kısa zamanın hemen yarısında en mühim eserini, Hüsn ü Aşk'ı vermişti. On sekiz yaşında bütün şiirlerini yazmış bulunan büyük Fransız şairi Rimbaud hatıra getirilecek olursa buna fazla şaşmamak icap eder. Yaşıyacak fazla zamanları olmayan bazı dâhiler, olgunluklarını hayatın normal seyrinden çok evvel tamamlamış oluyorlar. Biri Fransız, diğeri Türk edebiyatının büyük çapta dâhileri olan bu iki şair de bunu gösteriyor. Ancak Galib Dede'nin ne muhiti, ne yaşayış tarzı ötekine hiç benzemez; büsbütün ayrı, son derece temiz, mütevazı olduğu kadar da şerefli ve caziptir.
Sayfa 222 - Everest Yayınları - 1. Basım: Eylül 2018
Asma bahçelerinde dolaşan güzelleri Buhtunnasır put yaptı ben ki zamansız bahçeleri kucakladım güzeller bende kaldı İbrâhim gönlümü put sanıp da kıran kim?
Asaf Halet Çelebi
( 1907 - 1958 )