Kitap neden iki bölümden oluşturulmuş ben bunu anlayamadım, bu tarz bir bölümlendirme herhangi bir olumlu anlam katmamış. Hatta ikinci bölümün başı tam bir kargaşa. Berbat bir geçiş olmuş, sonradan toparlamış.
Bir başka konu ise, kitapta bahsedilen "cadı" Katherine'in, kasabadan intikam almak için neden yüz elli ya da daha fazla
|BÜYÜ|
》》 #kitapyorumu
Herkese merhabaEn sevdiğim tür korku gerilim. Bugün #nemesiskitap'tan #thomasoldeheuvelt kaleminden #büyü kitabını okudum
.
.
21. yüzyılda gerçek bir cadıya ev sahipliği yapan ABD'de bir kasaba olan Black Spring..
Adı Katherine Van Wyler.. 300 yıl önce cadı olarak ilan edildi. Gözleri ve dudakları dikişli, elleri zincirli bir şekilde kasabada dolaşıyor. Kameralarla gözetleniyor ve kasaba halkına musallat oluyor. Her an, her yerde karşınıza çıkabilir!
Halk ne kasaba dışına çıkabiliyor, ne misafir kabul edebiliyorlar, ne de bu sırrı açığa çıkarabiliyorlar. Çünkü intihar düşüncesi bir anda akıllarına geliyor. Bu korku ve lanetle yaşamak zorunda olduklarını biliyorlar.
Bir grup genç bu kaderi kırmak için cadıya meydan okumayı göze alırlar..
Ve bir gün Katherine'nin elleri zincirden kurtulur, gözlerinin ve dudaklarının dikişleri sökülür. Lanet hiç olmadığı kadar daha büyük olacaktır.. Kasaba sanki 17. yüzyıla geri dönmüştür. Artık kasaba halkının akıllarında bir tek ölüm vardır.
Hiç ama hiç düşünmediğim bir son ile karşılaştım ve şooook oldum.
Korku-gerilim türünde bir o kadar da ürkütücü. Sade ve okuyucuyu sıkmadan okunabilir bir kitap.
Kitabı o kadar zor bitirdim ki reading slumpın kıyısından döndüm resmen. 300. sayfaya kadar bu kadar durağan gitmeli miydi gerçekten özellikle de gerilim-korku türü bir romanın? Cadı desen asla korkutucu bir özelliğe sahip değil. Okurken korkmaktan ziyade cadının haline üzülüyorsunuz. Romanın türünü anlamlandıramadım ama kesinlikle korku değil onu söyleyebilirim. Merak eden okusun ama bence vakit kaybıydı. Hikayeyi de sonunu da sevemedim :(
BüyüThomas Olde Heuvelt · Nemesis Kitap Yayınları · 2016142 okunma
Hiçbir zaman onun anısının seni terk etmesine izin verme yoksa kendini asla affedemezsin. Bırak acın seninle kalsın; bırak yanan ateşin sönmesin. İlk günkü gibi yansın. Evet, bırak zihninde sonsuza dek yaşasın.
Benim kanım attı sana o korkunç taşları. Şimdiyse veriyorum sana kendi kanımı. Yaparak bir zamanlar seni kendi kanını öldürmeye zorlayanların yaptığını.