Büyük Irmaklardan Bile
Güray SüngüBüyük Irmaklardan Bile Reviews
You can find Büyük Irmaklardan Bile reviews, Büyük Irmaklardan Bile book reviews, Büyük Irmaklardan Bile ratings on 1000Kitap.Score
8.4Out of 10
Uyan Dostum Uyan!
Bir kıyım oldu yaratılışın ilk döneminde. Kardeş kardeşe kıydı. Tamamen dürtüsel nedenlerden… İnsanın o mücadele etmesi gereken ilkel tarafı yüzünden. Karmaşık, girift, mükemmel bir yapıyı sıradanlaştıran, basitleştiren zayıf noktası... İnsanı ayartılabilir kılan tarafı, aynı zamanda iradeyi ve ihtiyarı çok kıymetli kılan taraf. İlk cinayetten
224 syf.
8/10 puan verdi
O Bıçağı Elimize Almamak
Kimi zaman yazıyorum edebiyat eğretilemedir diye, bilhassa kendini tahkiyeye fazla kaptırıp kupkuru bir anlatım ortaya koyan eserlerle karşılaştığımda. Bu yazıda ise bu ifadeyi tekrar etmemin nedeni tam tersi: Güray Süngü’nün 2022 sonunda çıkan romanı eğretilemenin anlatıyı ne denli yükseltebileceğine dair bir ders niteliğinde. Büyük Irmaklardan
Roman, yazardan okuduğum beşinci kitap. Okuduğum diğer dört kitabı daha çok beğendiğim için bu kitaba tam puan vermeye elim gitmedi. Yoksa tabii ki severek okudum kitabı. Tam puan vermemem yanıltıcı olmasın.
§
Kitap en temelde insanın kötülüğe olan yolculuğunu anlatıyor. Bir çoğumuzun bildiği Habil ve Kabil hikâyesinin üç varyantı romanda ayrı
Güray Süngü'den Masalsı bir Distopya...
Kitap, Serinazman ırmağının kenarında yaşayan küçük bir ada halkını konu alır. Kimliklerin olmadığı, herkesin eşit bir şekilde yaşadığı bu ülkede başlarda her şey çok güzeldir. Fakat sonra Yüksek Ülke diye bir yerden, savaştan kaçan Sivri insanlar gelmeye başlar. Bu ada halkının "yasalara" ihtiyacı olduğunu savunurlar ve kafataslarını ölçerek insanları kategorize etmeye başlarlar. Artık halk "Utu ve utU" diye ikiye ayrılmıştır. Zaman geçtikçe tüm düzen bozulur ve insanlar arasında ayrışma başlar. Birbirlerinin arasına yapılan duvarı yine iki taraf el birliğiyle yapar. Çünkü aslında onlar bilmezler ki bu duvar asıl niçin yapılıyor. Kitapta da denildiği gibi "bu duvar aslında kafaların içine yapılıyor". Çünkü her güzel şeyi mahvetmek için bekleyen birileri hep var...
Kitap; Habil ile Kabil'in hikayesinin etrafında dönen 3 etkileyici masal etrafında kurgulanmıştır.
Kitap; Adem ile Havva'dan bu zamana bizi, insanı anlatıyor. Masal tadında ama bir o kadar da etkileyici, alt metni dolu dolu bir kitap. İyi ki okumuşum diyorum sizlere de tavsiye ediyorum, mutlaka göz atın derim ️
Kitapta da dediği gibi ;
’’Bir varmış iki yokmuş. Sonra Rab bir daha yaratınca iki olmuş. İki olunca iki biri bilmez olmuş. Bu masal odur. Otur da dinle. Masal bitince sende ne kalırsa masalın anlattığı odur.’”
Bu masalda ben de kalanlardan bir kısmı bunlar, umarım siz de bir şans verirsiniz.
Büyük Irmaklardan Daha Heyecanlı Olamayan...
Güray Süngü, merhum yazar Asım Gültekin'in yazıları vesilesiyle tanıdığım bir yazar oldu. Bu nedenle kitaplarını merak etmiş ve okumaya karar vermiştim. Okumak için ilk tercihim etkileyici bir isme sahip olduğunu düşündüğüm -İsmet Özel'in bir şiirinden esinlenilmiş olması hasebiyle- Büyük Irmaklardan Bile romanı oldu. Ancak ne yazık ki umduğumu bulamadığım bir eser ve beni tatmin etmeyen bir tarzla karşılaştım. Postmodernizmin Türk dilinin zenginliginden yoksun cinsini sevemiyorum. Türk edebiyatına ait bir romanda aradığım şey daima eski ustaların zengin Türkçesi oluyor. Art arda sıralanan kısa ve basit şekilde kurulmuş cümlelerin dur durak bilmeyen temposunu portmodernizm adı altında değerlendirmeyi doğru bulmuyorum. Bunun yanı sıra güncel birtakım meseleleri üstü kapalı bir şekilde anlatmak, anlatılmak isteneni sembollerin, metaforların ardına gizlemek, bunu da distopik bir kurgu içinde okuyucuya mesaj verme kaygısıyla oluşturmak benim hoşuma giden bir tarz değil. Ya da en azından bu romanda hoşuma gitmedi. Evet sıra dışı bir tarzı var romanın, ancak işlevi olmayan bir sıra dışılık bu bana göre. Zira okuduğum süre boyunca edebi haz alamadığım, yarım bırakmamak için kendimi zorladığım bir kitap oldu. Yazarın üslubunu daha önce yarım bıraktığım Latife Tekin'in Sevgili Arsız Ölüm kitabının üslubuna benzettiğimi de ifade edeyim. O kitapta da katlanamadığım durum kısa ve edebilikten yoksun cümlelerin peş peşe sıralanması olmuştu.