Büyük İslam Kadınları ve Hanım Sahabeler
Mehmed EmreBüyük İslam Kadınları ve Hanım Sahabeler Posts
You can find Büyük İslam Kadınları ve Hanım Sahabeler books, Büyük İslam Kadınları ve Hanım Sahabeler quotes and quotes, Büyük İslam Kadınları ve Hanım Sahabeler authors, Büyük İslam Kadınları ve Hanım Sahabeler reviews and reviews on 1000Kitap.
Adile Sultan 2. Mahmud'un kızı
MÜNÁCÂT
ilâhi, bana tevfikın itâatde meder olsun,
Beni benden halâs eyle, gönül aşkınla zâr olsun,
Seni zikreyleyim her dem, dil agâh ola bu zevka,
Vücûdun zulmünü mahvet, derûnum şûledâr olsun.
Bula bu sine-i canım sürûru sakin ol ey dil,
ilâhi istemem gönlümde senden gayri yâr olsun.
Açılsın lâleler aşkına sinem dâğ dâğ olsun,
Dil-i virane yansın âteşinle bahtiyar olsun.
Beni yak aşkına gönlümde olsun mâsiva mâdum,
Uyansın dide gafletten, visalin payidar olsun.
Hayâtı taze bulsun âşinâ kıl aşkını dâim,
Hudâyâ, kuvveti aşkın dilimde berkarar olsun.
Sayfa 310 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Menfûse ~Veliyye
Gül, dikenli bir sap üzerinde yetişir. Dikene tahammül gösteremeyen, gül
koklamayı arzulamamalıdır. Cennet de nefsin hoşlanmayacağı bir takım zorluklar arkasında gizlidir. Bu engelleri aşmadıkça cennete ulaşmak nasıl kabil olur?
Sayfa 300 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Suret itibarıyla insana benzemek, insan olmak için kâfi değildir. İnsan olmanın yolu ve șartları vardır. Ancak o șartları yerine getiren ve o yolda yürüyen kimse, insan olma bahtiyarlığına erer. Bu șartları ihmâl eden kimse,
eksiğini asla ikmâl edemez. O, vücud yapısı itibaryla insan görünse de hakikatte, nisyana mahkûm bir gölgeden farksızdır.
Cesediyle herkesi âdem sanmak, "Serâb"ı "âb" sanmak gibi his galatıdır.(yanılsama)
Hüner, Allah yolundaki hizmetiyle âdem olmaktır.
Sayfa 293 - Çelik YayıneviKitabı okudu
RÂBİA'NIN KEŞFİNE AÇILAN ŞEYLER
O diyor ki: "Çok kere gidip gelirken cinleri görmüişümdür. Bazı
zamanlarda da elbiseleriyle yüzlerini kapatmış bir hålde, hurileri
görmüşümdür;"
Sayfa 283 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Râbiat'ül-Adeviye
Hasan Basrî Hazretleri, dul kalan Rabiaya evlenme teklifinde bulunmuştu. O kendisine şöyle dedi:
"Yâ Hasan, kadının aklı ile nefsânî arzuları arasındaki nisbet
nedir? Ya erkeğin aklı ve nefsânî arzuları ile kıyas edilecek olursa
neticesi hakkında fikriniz ve görüşünüz nasıldır?"
Hasan Basrî şu cevabı verdi:
"Kadıın aklı, nefsânî arzuları yanında dokuzda birdir. Hevâ
ve heveslerine temayül, aklî melekelerinden dokuz misli daha bas-
kandır. Erkeklerin aklı dokuz, fakat nefsânî arzuları ona kıyasla
birdir".
Râbia, aldığı bu cevap üzerine tekrar sordu:
"Ben bir iple, dokuz köpeği bağlamaya muktedir olurken sizin dokuz iple bir kelbi koruyamayışınıza hayret ediyorum."
Sayfa 283 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Râbiat'ül-Adeviye
İki sevgiyle severim seni, biri aşkındır,
Diğeri senin sevilmeye liyakatindir.
Aşktan doğan sevgimi sorarsan eğer,
Gayrîden meșgul eden senin zikrindir.
Senin sevilmeye ehliyetin de muhakkak,
Seni müşahede etmem için perdeyi açmandır.
Sayfa 282 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Râbiat'ül-Adeviye
Bir gün Râbiat'ül-Adeviye ye
şöyle bir suâl sordular:
"Kul, ne zaman rıza makamına ulaşmış olur?" dediler.
O:
"Bașa gelecek musibetler, kişiyi nimetler gibi sevindirecek olursa."
Sayfa 282 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Şerife Hanım
Karadağ muharebesinde Dağlların Lobin'e baskın yapmaları üzerine Şerife
Hanım evinde oturmadı, oturamazdı. Silâhına sarılp ordu saflarına katıldı.
O, ercesine çakmak çalıyor ve savaşıyordu. Bir kaç düşman askerini tepelemiş, vatanımı çiğnetmemişti. Bu kahramanlık sebebiyle gösterdiği yararlık,
takdir edilip Mecdî nișanla taltif edilmişti. Ayrıca kendisine şâhâne bir ihsan
olarak beş altın hediye edilerek tebrik edilmişti
islâm tarihine șeref kazandıran bahadırlardan biri de Şerife Hanım oldu.
Şerefini, iffetini ve memleketini korumak için; dağın yabanına, memleketini
ve dinini çiğnetmemek için; mabedinin göğsüne, nâmahrem elinin uzanma-
ması için ölmeyi göze alınca yaşama hakkını, hem de insanca ve islåmca yaşama hakkını elde etmiştir. Kabri cennet olsun.
AMİN
Sayfa 240 - Çelik YayıneviKitabı okudu
"İyi mal iyi adam
için ne hoștur"
Sayfa 216 - Çelik YayıneviKitabı okudu