Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büyük İslam Kadınları ve Hanım Sahabeler

Mehmed Emre

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
" Kızım Fâtma Muhammed Mustafa'nın kızıyım, diye sakın namazı terk edeyim deme. Beni hak peygamber olarak gönderen Allah'a andolsun ki beş vakit namazı vakti içinde kılmadıkça cennete giremezsin."
Sayfa 139 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Hz.Fatıma'nın Hz.Aliye verdiği güzel cevabı.
Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem), bir gün HZ. Ali'ye: Yâ Ali, Allah Teâlâ'yı sever misin?" diye sordu. HZ. Ali: "Evet, ey Allah'ın Resulü, severim" cevabını verdi Efendimiz: "Onun Resulünü de sever misin?" buyurdu. Hz. Ali heyecanlanarak; "Evet yå Resûlullah" dedi Resûl-i Ekrem: "Kızım
Sayfa 140 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Reklam
Resûl-i Ekrem'in kızı HZ. Fâtıma, babasının kabri başına geldi ve bir avuç toprak alarak kokladıktan sonra, üzüntüsünü şu beyitiyle dile getirdi: "Üzerime öyle musibetler döküldü ki şayet onlar," "Gündüzlerin üzerine dökülseydi gece olurlardı."
Sayfa 92 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Hz.Hatice, Peygamber Efendimize imân etti ve ilk mü'min olma şerefine erişti. Resûl-i Ekrem'e ilk defa "Yâ Resûlullah" diye hitap eden o olmuştu. Hz. Hatice, bu haberi yllardan beri beklemekteydi. Gözleri yolda, Hirâ, Hirâ diye sadık haberciyi bekliyordu. O sadık haberci geldi netice, Duysun cihan, imân etti Hatice.
Sayfa 55 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Menfûse ~Veliyye
Gül, dikenli bir sap üzerinde yetişir. Dikene tahammül gösteremeyen, gül koklamayı arzulamamalıdır. Cennet de nefsin hoşlanmayacağı bir takım zorluklar arkasında gizlidir. Bu engelleri aşmadıkça cennete ulaşmak nasıl kabil olur?
Sayfa 300 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Reklam
Râbiat'ül-Adeviye
Hasan Basrî Hazretleri, dul kalan Rabiaya evlenme teklifinde bulunmuştu. O kendisine şöyle dedi: "Yâ Hasan, kadının aklı ile nefsânî arzuları arasındaki nisbet nedir? Ya erkeğin aklı ve nefsânî arzuları ile kıyas edilecek olursa neticesi hakkında fikriniz ve görüşünüz nasıldır?" Hasan Basrî şu cevabı verdi: "Kadıın aklı, nefsânî arzuları yanında dokuzda birdir. Hevâ ve heveslerine temayül, aklî melekelerinden dokuz misli daha bas- kandır. Erkeklerin aklı dokuz, fakat nefsânî arzuları ona kıyasla birdir". Râbia, aldığı bu cevap üzerine tekrar sordu: "Ben bir iple, dokuz köpeği bağlamaya muktedir olurken sizin dokuz iple bir kelbi koruyamayışınıza hayret ediyorum."
Sayfa 283 - Çelik YayıneviKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.