Bizde en çok eksik kalan konuya hoş geldik hepimiz. Kitabın adı, çoğumuza hitap ediyor zannımca. Dürüst olayım mı? Kitabın orijinal hali gözümde öyle büyüdü ki kısaltılmış versiyonunu okudum. Uzun versiyonunu da köye gidince okurum artık. Nasılsa ne internet var ne bir şey. Sıkıntıdan artık mecbur onu okuruz. Aslında Dickens’in romanları çok uzundu yani köye gidince okurum dedim ama sırası erken geldi ne yapalım. En güzeli elimiz değmişken okuyalım.
Köy hayatından, yoksulluğa; parası olanın parasının çokluğu, olmayanın gerçekten de hiç olmadığı bir dünyaya yelken açıyoruz. Toplum yapısının yerilmesi ve para hırsının nelere mal olabileceğini anlatır. Evet, para lazım. Evet, çok da sevin ama paraya tapmayın der. Haklıdır da. Ölçüyü bilmek gerek.
Kitaplarda belirli bir karakter arayarak okurum. Yani bir karakteri seveyim ya da kendime benzeteyim ve o karakter üzerinden ilerlesin roman derim ama şöyle diyeyim ki bana hitap eden bir karakter yok romanda. Kendimi yakın hissedeceğim benzer bir karakter arasam da bulamadım. Gerçi ben kendime o konuda Alekseu Fyodoroviç Karamazov dışında hesabıma yatan bir karakter bulamıyorum ama olsundu.
İyi okumalar dilerim..