Kitabı çarpıcı adının çekiminden ve büyük indirimden dolayı aldım. Hatta okuma grubumla yapacağım 'Gelecek Senaryoları' tartışmamıza bir ölçüde dayanak olabileceğini düşündüm.
Fransız düşünürler, eserin girişinde Avrupa ve ABD'nin son 30 yıldır toplumsal gerileme içinde oldukları teziyle başlayıp, ardından tarihsel dinamiklerle kapitalizmin köklerini burjuva özelinde günümüze getiriyorlar. Dunya savaşlariyla evrimleşen kapitalizmin ikincisiyle Neo(yeni)liberalizme vardığını, bunun da yönetici sınıflar ile kapital mülk sahipleri arasında uzlaşmayla ortaya çıktığını belirtiyorlar. Onlara göre günümüzde üç kutuplu sınıf yapısı var: Kapitalistler, yöneticiler ve halk sınıfları.
Son 2008 ABD kaynaklı finans krizinden sonra, dünyanın sürüklendiği başta ekolojik olmak üzere sosyo-ekonomik bunalımlara tek çare olarak dümenin sola kırılması ve dünyaya hakim Anglo-Sakson Neoliberalizmi hegemonyasindan yine de en kolay kurtulabilecek güç gördükleri Avrupa'da acilen, yöneticiler ile kapitalistler arasındaki ayrımı mülkiyet kaldırılıncaya kadar sürdürmek ve sonra da yönetici -halk ilişkisinin zamanla aşılmasını sağlamak olarak görüyorlar. Kitaba göre, 2011 verileriyle tüm dünya servetinin merkezinde 1347 tüzel kışılik ve onların da 737 sahibi var.
Hepimiz dünya finans baronlarının piyonlarıyız, Corona salgınını bile onların şirketlerinden çıkarıldığını düşünenlerimiz çok. Tıbbı bakınca; tanı eksik, sol perspektifte teşhis doğru ancak tedavi yok.
