(...) Eğer içerideki kişi sizin sesinizi duyar ve karşılaşmak isterse, bu büyük kapıyı sonuna kadar açar ve sizi buyur eder "Hoş geldin" der bütün içtenliğiyle. Ne güzeldir "Hoş geldin" sözü! Davetkâr sesiyle avluya varırsınız, avludan sizi "Hayat"a alır. Sizi en güzel, en rahat köşeye oturtur. Başlar bu defa sohbet, hayatın en güzel konuşmalarını yapar, ruhunun labirentlerinde en küçük bir çekince duymaksızın dolaşırsınız birlikte...
Davetsiz gelen bu misafiri öyle güzel yolculuklara götürür ki bazen dağdaki bir gerilla veya bir dağ keçisi de olabilir, ama silahlarla değil kalemiyle kuşanmış bir gerilla. Bazen acıkan yavrusunun karnını doyurmak için süt veren bir ana, bazen yapamadığınız bir işin ucundan tutan bir arkadaş, bir dost olabilir. Yemeğiniz yanmışsa bile dostlukla yameğinizi kotarır aynı zamanda. Hayatınızdaki kılçıkları ayıklar hiç düşünmeden. Yürümekde zorlandığınızda size sağlam bir dayanak olur varlığıyla (...)
Güler Yücel-Arka Kapak-