Başlarda acı duyarak beklediğim bu gözetleyiş sürekli umudun kırıntılarını gösterdi bana. Bazen fer içinde süzülen gölgelerin bana doğru yaklaşmasını görünce sevindim, bazense ansızın yere eğilen insan suratlarını gördüm sadece. Gerçi, hepsi geride kaldı artık. O kadar zaman oldu ki, ne gölgeleri umursar ne de suratları hatırlar oldum. Her bir gölge karanlığın birer parçası olup bulanıklaştı benim için, aynı içimdeki sarı, körpe parçalarım gibi.