Atlar tümseklerden tümseklere
Dörtnala koşuyorlar karları savurarak...
Yolun tenha bir kıyısında, bir köşede,
Görünüyor yapayalnız bir tapınak.
Tipi birdenbire bastırıyor
Kar yağıyor lapa lapa,
Kızağın üzerinde dönüp duruyor
Kanatları ıslık çalan kara bir karga
Havada yüreği ezen bir şey var:
Benziyor bu gizli bir çağrıya.
Gözleri karanlık uzaklarda,
Yeleleri duman içinde atlar koşuyorlar soluk soluğa.
"Jukovski"
Beş öyküden oluşur.Öykülerin temaları mutluluk,intikam,aşk,tesadüf.Modern Rus edebiyatına yön veren yazarın bu kitapta yer alan Tipi öyküsünden çok etkilendim.Sonu şaşırtan bir öykü.Gerçekçi, gözleme dayanan kalemin örneğini “Tabutçu" öyküsündeki şu cümle özetler gibi: “Gerçeğe olan saygımız dolayısıyla bu örnekleri izlemek,tabutçumuzun kendi iç sıkıcı zanaatına tam anlamıyla denk düşen bir tabiata sahip bulunduğunu itiraf etmek zorundayız.” Shakespeare'in yarattığı şen tabutçular imajının gerçekçiliğini sorgular.Tabutçu'da bir rüyayı okurken, Menzil Bekçisi'nde kast,rütbe üzerine kurulmuş en güzel cümlelerden birini okudum.
Yazı hayatına 18..yy'ın kalıplarıyla çıkan,ardından gerçekçi ve kendi üslubuyla devam eden Rus yazar Puşkin'in edebiyata en büyük katkısı işlediği konuları tarihsel gerçeklere yaslamasıdır, gerçekçi bir dille aktarmasıdır.Şiir,tiyatro, eleştiri ,gezi alanlarında eserleri olan Puşkin, tiyatro alanında Rus tiyatrosunun gerçekçilik anlamında kurulmasına neden olmuştur,yön vermiştir.Rus edebiyatına tarihsel roman ve gezi yazılarıyla da yön vermiştir..Ayrıca güncel konulara değinerek bu konuların lirik şiirde de işlenebileceğini göstermiştir.
Eğer bir canlı kendine ayakkabı satın alamıyorsa, kızma ama yalın ayak da dolaşabilir. Oysa ne kadar yoksul olursa olsun bir ölü ne yapıp edip kendine bir tabut bulmak zorundadır.