Cadılar Büyücüler ve Hemşireler

Barbara Ehrenreich

Cadılar Büyücüler ve Hemşireler Sözleri ve Alıntıları

Cadılar Büyücüler ve Hemşireler sözleri ve alıntılarını, Cadılar Büyücüler ve Hemşireler kitap alıntılarını, Cadılar Büyücüler ve Hemşireler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ünlü bir doktor olan Oliver Wendell Holmes'in görüşüne göre, eğer bu "diplomalı" doktorların kullandığı ilaçların tümü denize dökülseydi insanlar için büyük mutluluk ama balıklar için bir felaket olurdu.
"Eğer bir kadın, eğitim görmeksizin birini tedaviye kalkışırsa, bu kadın bir büyücüdür ve ölmek zorundadır." Sonuçta büyücü safsatası doktora, günlük uygulamalarında kendi dışındakilere çamur atmak için çok hoş bir fırsat yaratmış oldu: Onun iyileştiremediği her şey belli ki büyücülüğün ürünüydü.
Reklam
Çağdaş tıp teknolojisi ortaya çıkmadan çok önce, egemen sınıfların "cadı" dediği sağlık pratisyenleri yaşadı ve büyücülük yaptıkları gerekçesiyle kovalanıp, toplanıp yakıldılar. Bu kadınların çoğu köylü halka yardım için sağlık mesleğini iş edinmişlerdi; onlara yapılan baskılar, tıp dünyasında kadınlara karşı erkek baskısını anlatan uzun tarihin ilk savaşlarından sayılmalıdır.
Kimlerin cadı olarak damgalanıp katledildiğine baktığımızda, bunların kendine güvenen ve bağımsız hareket edebilen güçlü kadınlar oldukları anlaşılıyor. Bu tür kadınlar erkekleri daima korkutmuştur ve erkek - egemenliğine meydan okumanın bedelini şu ya da bu biçimde ödemişlerdir.
Kilise, yoksulluğun acı gerçeğiyle yüzyüze gelince, bu dünyadaki tüm uğraşların geçici ve anlamsız olduğuna ilişkin dogmalara sığınır her zaman. Ama burada bir çifte standart örneği gözleniyor: Kilise üst düzeydekilerin hekim yardımı almasına karşı değil; çünkü kralların ve asillerin, çoğu zaman erkek, hatta bazen de papaz olan, saray doktorları vardı. Demek ki eğer bir erkek, kilisenin gözlem ve denetiminde, üst sınıflardan insanları tedavi ederse bu, saygıdeğer bir uğraş olarak karşılanacak, ama bu tedavi kadınlar tarafından köylü alt katmanlarına uygulanırsa engellenecek, hatta lanetlenecekti.
Kadınlar ötedenberi şifa verici olmuşlardır. Kadim tarihin çoğu hekimleri ve anatomi uzmanları da onların içinden çıkmıştı. Güdücüydüler, bakıcıydılar, akıl vericiydiler. İksir uzmanı olup şifalı otlardaki tılsımlarla kutsadılar birbirlerini, ebe olup evden eve köyden köye taşındılar. Yüzyıllar boyunca unvansız birer hekim oldu bu kadınlar; unvansız olduklarından da adları derslere, kitaplara bir türlü girmedi. Birbirlerini eğittiler; pratik bilgilerini komşulardan komşulara, analardan kızlara ilettiler. Halk ağzında "bilgiç" analar, teyzeler, nineler deniyordu onlara; ama üst katmanlara sorarsanız adları büyücüyü de aşıyor "cadı" oluyordu. Oysa bu günkü tıp bilimi tarihimizin, doğma hakkımızın olduğu kadar kadınlarımızdan kalan mirasımızın da bir parçasıdır.
Reklam
371 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.