You can find Cadılar Büyücüler ve Hemşireler books, Cadılar Büyücüler ve Hemşireler quotes and quotes, Cadılar Büyücüler ve Hemşireler authors, Cadılar Büyücüler ve Hemşireler reviews and reviews on 1000Kitap.
Çarpıcı bir örnek: Ergot, doğum sancılarına karşı kullanıldığı sıralarda, zamanın kilisesi, doğumda çekilen sancıların Havva'nın kadim günahı nedeniyle tanrı tarafından verilen bir ceza olduğunu öğretmekteydi. Ergot'un türevleri bugün bile, doğum sonrası sancıları kesen ve nekahat süreçlerini düzenleyen yaygın preparatlar olarak kullanılmaktadır.
Belladonna (Güzelavratotu) da bugün kasılmaları çözen bir ilaç olarak biliniyorken, zamanında şifa dağıtan büyücüler tarafından, ters doğum tehlikesinde rahim gerilmelerini önlemek üzere kullanılıyordu.
Bugün de kalp rahatsızlıklarında kullanılan önemli bir ilaç Dijitalin (Yüksükotu)'in bir İngiliz büyücüsü tarafından bulunduğu biliniyor.
Ortaçağın katolik kilisesi, seks konusunu erkeklerin başına dertler açan bir tehlike gibi görme eğilimindeydi. Bu bağlamda Malleus şöyle bir uyarıda bulunuyordu: "Bir kadın yalnız başına düşünürse melanet düşünür." Aslında yalnızca büyücü safsatası bile kilisenin kadın düşmanı olduğunu kanıtlamaya yetmedi. Ancak bu konuda kuşkusu olanlara aşağıdaki kilise öğretisi, belki bir yargı çıkarmaya yardımcı olur: Bu kilise öğretisine göre, çiftleşme sonucunda erkek, kadında bir homunculus ya da "küçük insan" bırakmakta; bu homunculus, dokuz aylık bir süreyi ana rahminde, annenin herhangi bir özelliğini kabul etmeksizin, geçirmektedir. Ancak bir papaz onu kutsayıp ölümsüz ruhunu kurtarmadıkça, yani homunculus bir erkeğin ellerine erişmedikçe, "küçük insan"lıktan kurtulup gerçek bir insan kesinliğine kavuşamayacaktır. Öte yandan, birkaç Ortaçağlı din düşünürünce açıklanıp desteklenen yaygın bir inanca göre de, yeniden diriliş gününde bütün kurtarılmış ruhlar, erkek olarak dünyaya geleceklermiş.