Çağdaş İngiliz Şiiri Antolojisi Sözleri ve Alıntıları
Çağdaş İngiliz Şiiri Antolojisi sözleri ve alıntılarını, Çağdaş İngiliz Şiiri Antolojisi kitap alıntılarını, Çağdaş İngiliz Şiiri Antolojisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Daya uykulu başımı, sevdiğim,
İnsanca vefasız koluma;
Zaman ve hastalıklar yok eder
Düşünceli çocukların
Kişisel güzelliğini ve mezar
Çocuğun geçiciliğini kanıtlar
Ama kollarımda tan ağarıncaya kadar
Bırak uyusun bu canlı yaratık
Ölümlü, suçlu, ama benim gözümde
Tepeden tırnağa güzel.
Sınırı yok ruhla bedenin :
Hoş gören, büyülü yamacında aşkın
Yatarken sevgililer
Kendilerinden geçmiş,
Venüs hüzünlü gözleriyle onlara
Doğaüstü anlayış, umut
Ve evrensel sevgisini yöneltir;
Bir yanda buzullarla kayalar arasında
Soyut bir sezgi, kimsesiz dervişin
Kösnül coşkusunu diriltir.
Yavaş yavaş o zehir bütün kana yayılır.
Ne çaba, ne de başarısızlıktır insanı yoran.
Tortu kalır, tortu kalır ve insanı öldürür.
Ne açık görüşlü olman, ne de sindirimindir Yaşamanın gereği sonuçları öğüten.
Yavaş yavaş o zehir bütün kana yayılır.
(...)
Kaçırılan fırsatlar, kaybolan şiirlerdir
Yüreğin atışını aksatan ve durduran.
Yavaş yavaş o zehir bütün kana yayılır.
Tortu kalır, tortu kalır ve insanı öldürür.
William Empson
...
Gözümde tüten kadın.
Sen olabilir misin bu duyduğum?
Yoksa yalnız o meltem mi aldırışsızca esen
Islak çimenler üzerinden bana doğru
Büsbütün eriyip gitmiş misin soluk boşlukta
Bir daha duyulmayacak gibi yakından ve uzaktan?
Yürüyorum işte sendeleyerek
Yapraklar dört yanımda dökülürken,
Rüzgâr kuzeyden esiyor yaprakları delerek
O kadın seslenirken.
--Düzenlenmiştir.--
Sputnik 2’yle uzaya gönderiliyorsun,
bir çeşit can çekişen ahtapot.
Yerdekiler denetimde bağlılık yemini ettiler yerçekimine ve devinim yasalarına;
şimdi rahatça uyuyor onlar,
melez dişi bir Rus köpeğinin
saniyede yedi mil hızla
atmosferin dışına fırlatılsa da,
yuvasına dönen yoldan
şaşmayacağından emin.
Ne bir arkadaşın olacak,
ne de basacağın bir düğme,
yalnızca altı günlük hava. Laika,
sakın yanılma ne kadar hızlı gittiğini bilmemekten doğan o mutlak
sessizlik konusunda. Dünyanın
çevresindeki yörüngene oturduğunda, kendi dilini hatırla. Uzak yıldızları dinle. Korkuna güven.
Lavinia Greenlaw
Galileo yıldızları yere indirebilir.
Onlar kâğıt ellerimde
ve gece karanlık.
Taş neden düşer, duman neden yükselir, sabah kıyıda olan kum öğleden sonra
neden kaybolur, bilir.
Toskana’dan gelen tarlakuşu diliyle
Girit’ten gelen balı mideye indirir. Bir de beni ölçebilse, gizlerimi açıklayabilse.
Bu sabah altı yüz kere
çakıl taşı attım