Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çağdaş Sanatın Sahtekârlığı

Avelina Lésper

Çağdaş Sanatın Sahtekârlığı Sözleri ve Alıntıları

Çağdaş Sanatın Sahtekârlığı sözleri ve alıntılarını, Çağdaş Sanatın Sahtekârlığı kitap alıntılarını, Çağdaş Sanatın Sahtekârlığı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşünmek ve yaratmaktan oluşan temel sürecin yokluğunda sanat yalnızca düşünmeye indirgenir. Düşünmek ve çalışmak, sanat icra eden kişiyi estetik arayışlara yöneltir; sadece düşünmek ise onu spekülatif arayışlara sevk eder.
"Eserler, sanatsal oluşlarını haklı çıkaracak estetik değerden yoksun olduklarından felsefi bir değerle desteklenmeye ihtiyaç duyarlar; bu değer genellikle eserlerde sanatçının bir şey amaçladığından, bunun da ahlaki açıdan iyi bir şey olduğundan yola çıkar." (anlamın yanılmazlığı dogması)
Reklam
Küratörler gücü her şeye yeten kişilerdir ve eseri sahiplenirler, çünkü eseri kendi yazdıkları metinler meydana getirir. Anna Jóelsdóttir'in üstüne boya sıçratılmış sopaları "resim anlatısının mantıksal temsille bağını koparmak için soyut bir diyalog kuran metaforik bir görüş" olarak var eden bu metinlerdir. Böylece nesne yere konmuş boyalı sopalar olmaktan çıkıp "sanatçının deneyimlediği kaosun temsili"ne dönüşür.
Sayfa 20 - TellektKitabı okudu
Danto'dan anlatırsam: "Felsefi bir tanım hiçbir boşluk bırakmayacak şekilde her şeyi kapsayabilir." Bu sahte sanatın temeli tanımlarındadır ve başka anlamlara yer vermemek için önceden tanımlanması gerekir.
eleştirel bakışın incelemesi gereken artık eser değil, esere inananların verdiği anlamdır. Sanat bir inanç, bir dogma, dayatılmış bir fikirden ibarettir ve bu görüş herhangi bir nesneye uygulanabilir, çünkü taşıdığı değerler maddeye, ontolojiye, niyetlere, görünüm ve olaylarla daima zıt düşen doğaüstü hakikatler olarak dayatılan göz yanılmalarına dönüşemez, görünür olamaz.
Sorgulanmayan DogmaKitabı okudu
Boğucu derecede aşikar olan performanslar, videolar ve yerleştirmelerin ezici çoğunluğu pek az uğraş gerektiren eserlerdir ve yaratıcılıktan yoksun oluşlarıyla bize adeta herkes tarafından yapılabileceklerini söylerler. Bu olanak, yani "herkes tarafından yapılabilmek", sanatçının gereksiz bir lüks olduğu anlamına gelir. Artık yaratı diye bir şey yoktur; dolayısıyla sanatçılara da ihtiyacımız kalmamıştır.
Sayfa 22 - TellektKitabı okudu
Reklam
Kadın bedeninin pornografi aracılığıyla cinsel sömürüye maruz tutulmasına karşı mücadele vermek feminizmin başlıca savaşlarındandır, oysa performans esnasında başvurulan dikkat çekme yöntemleri de pornografininkiyle aynıdır. Pornografi merak uyandırır, izleyicileri çeker, en uç eylemleri gerçekleştiren kişi ise, striptiz kulübünde de olsa müzede de, gösterinin yıldızıdır.
Sanat ve Feminizm: Kota ile Şantaj ArasındaKitabı okudu
Aşırı tutuculuğun dünya çapında müthiş biçimde tırmanışa geçtiği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Kürtaj yaptıran kadınlar pek çok ülkede cinayetle suçlanıyor. Erkeklerin eşlerini "namus" sebebiyle öldürmesi birçok ülkede ağır suç sayılmıyor. Meksika'da yılda on beş bin tecavüz vakası söz konusuyken mahkum edilenler suçluların sadece yüzde biri. Düzinelerce kadın öldürülürken buna kadın cinayeti dememize bile izin verilmiyor. Tek tanrılı dinlerin en büyükleri olan İslam, Hristiyanlık ve Yahudilikteki dogmalar kadınların değersizleştirilmesi ve yasal haklarından yoksun bırakılması üstüne kurulu olduğu gibi günümüzde bu fikirler tarihte hiç olmadığı kadar fazla kabul görmekte. Bu manzara karşısında, sanat bizleri barbarlığın cehaletinden, mantıksızlığından ve caniliğinden kurtaran bir araç görevi görüyor.
Her şeyin sanat olabileceği, dolayısıyla da varoluş nedenine sahip olması gerektiği varsayımıyla her şey anlam taşıyabilir. Mesele bu anlamın tamamen keyfî olmasıdır, zira objenin kendisi de keyfîdir. Eserler, sanatsal oluşlarını haklı çıkaracak estetik değerden yoksun olduklarından felsefi bir değerle desteklemeye ihtiyaç duyarlar; bu değer genellikle eserlerde sanatçının bir şey amaçladığından, bunun da ahlaki açıdan iyi bir şey olduğundan yola çıkar.
Sayfa 13 - TellektKitabı okudu
+1
Gerçek sanat eserleri sergileneceği zaman bir müzeciye, bilgisi sayesinde eserlerin konumlandırılmasına yardımcı olacak bir danışmana ihtiyaç duyulur, sanatçıya eserin nasıl olması gerektiğini dikte edecek birine değil. İşte bu yüzden küratörler gerçek sanatı sergilemeyi reddederler, çünkü kabul ederlerse kendilerine gerek duyulmayacak, retorikleri havada kalacaktır.
233 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.