"(Ona şöyle buyurduk:) “Geniş zırhlar imal et, örgüsünü ölçülü yap.” Siz de (ey müminler) dünya ve âhirete faydalı işler yapın; şüphesiz ben yaptıklarınızı görmekteyim." (Sebe, 11)
Zırhlar, bilindiği üzere saldırılara karşı savunma amaçlı imar edilir. Saldırılar yalnızca topraklara, canlara yahut mallara yapılmaz. Zihinlere yapılan saldırı da söz konusudur. Bu durum çok tehlikelidir öyle ki bunda kişinin kimliğinin erime tehlikesi vardır ve birilerinin batıl amaçlarına farketmeksizin hizmet etme durumu söz konusudur.
Zihinlerin işgali, muhataba yöneltilen şüphe desiseleriyle başlar. Sonra algı oyunları, karalama kampanyaları, itibar suikastçiliği, aşağılama gibi hilelerle de durum pekiştirilir.
Şüpheler üzerimize doğru fırlatılan oklar gibidir. Hazırlıksız yakalanır, gâfil avlanırsak, her an "av" olmaya; nihayetinde devrilmeye açığız demektir.
Geniş zırhlarımız (dinin sabitelerine olan güvenimiz, imanımızı kuvvetlendirmeye yönelik çalışmalarımız, temel şüphelere karşı delillerimiz, kimliğimizi koruma şuurumuz vs.) varsa dimdik ayakta kalabiliriz bi'iznillah.
Zihnimizde hakkı batıldan ayıran bir mihenk taşı olmalı ve karşılaştığımız iddiaları bu doğrultuda bir eleştirel düşünce süzgecinden geçirmeliyiz.
Dinimizi muhâfaza ve müdaafa etmek için zırhlara muhtacız.
Çağımızda dinimize dair yöneltilen akıl çelici şüpheler had safhadadır. Kendimize geniş zırhlar yapmalıyız ki dinimizi ve neslimizi koruyabilelim.
İmam Zehebî'nin de dediği gibi;
"Kalpler zayıf; şüpheler ise kanca misali çekicidir."