Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çağımızın Tedirgin İnsanı

Karen Horney

Çağımızın Tedirgin İnsanı Sözleri ve Alıntıları

Çağımızın Tedirgin İnsanı sözleri ve alıntılarını, Çağımızın Tedirgin İnsanı kitap alıntılarını, Çağımızın Tedirgin İnsanı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Akıldışı olması yüzünden endişe bize, üstü kapalı bir biçimde, kendi içimizdeki bir şeyin ayarının bozulduğunu haber vermekte ve bizi o şeyi onarmaya çağırmaktadır. Bunu bilinçli olarak bir mücadele çağrısı imiş gibi kabul etmiş değiliz; ama ister kabul edelim, isterse etmeyelim, üstü kapalı bir mücadele çağrısından başka bir şey değildir bu.
Normal kavramı kültürden kültüre değişmekle kalmaz, aynı kültür içerisinde zamana göre de değişir. Sözgelişi, bugün olgun ve bağımsız bir kadın, cinsel ilişkilerde bulundu diye kendisini «düşmüş bir kadın», «onurlu bir erkeğin sevgisine layık olmayan bir kadın» olarak görüyorsa, nevrotik bir kadın olmasından şüphe edilir; hiç değilse toplumun bazı çevrelerinde bu böyledir. Oysa kırk yıl kadar önce böyle bir suçluluk duygusu normal olarak görülürdü.
Reklam
Bir insanın sahip olduğu imkânlarla hayattaki gerçek başarıları arasındaki tutarsızlık da, aynı şekilde, yalnızca dış etkenlerden ileri gelmiş olabilir. Ama herhangi bir insan, birtakım yetenekleri olduğu ve bunların gelişmesi için elverişli ortamlar bulunduğu halde verimli olamıyorsa, bu durumda imkânlarla başarılar arasındaki tutarsızlık bir nevroz belirtisi olarak görülmelidir; ya da mutlu olabilmesi için hiçbir eksiği olmadığı halde hayatın tadını çıkaramıyorsa; ya da güzel bir kadın olduğu halde erkekler için çekici olmadığını sanıyorsa, bir nevrozla karşı karşıya bulunuyoruz demektir. Başka bir deyimle nevrotik bir insan kendini, kendi yoluna dikilen bir engel olarak görmektedir.
Ana-babalarda, çocukta düşmanlık duygusu uyandırmaktan başka bir işe yaramayan çeşitli tavırlar ve hareketlerle de karşılaşıyoruz: Öteki çocuklarını tercih etme, haksız yere azarlama, aşırı şımartmakla çocuğu hor görerek bir yana itme arasında bocalama gibi önceden kestirilemeyen davranışlarda bulunma; verilen sözleri tutmama; ve bütün bunlardan daha az önemli olmayan bir etken olarak ana-babanın çocuğun ihtiyaçları karşısında takınmış oldukları tavır: Çocuğun ihtiyaçlarını zaman zaman göz önünde bulundurmamaktan tutun da en haklı isteklerini hiç durmadan engellemeğe -kurduğu arkadaşlıkları bozmağa, kişisel görüşleriyle alay etmeğe, sanata, spora ya da mekaniğe duyduğu ilgileri kırmaya- kadar giden, kısaca, istemeksizin de olsa çocuğun iradesini kırma gibi bir sonuç yaratan bir tavır takınmış olmak.
Bir insan bir başkasının sevgisine yalnızca endişeden kurtulup güvenliğe ulaşmak için ihtiyaç duyuyorsa, çoğu zaman bunu bilinçli bir şekilde fark etmeyecektir; çünkü genellikle kendisinin endişe ile dolu olduğunu bilmemekte bu yüzden bu sevgiye yalnızca güvenliğe ulaş­mak için umutsuzca sarıldığını fark etmemektedir. Bütün hissettiği şey, şurada sevdiği ve güvendiği ya da âşık olduğu bir insanın var oluşudur. Ama içten bir sevgi ola­rak hissettiği şey, kendisine yapılan bir iyiliğe karşı gösterdiği minnet duygusundan, ya da belli bir insanın veya durumun yarattığı bir sevgi ve umut duygusundan başka bir şey olmayabilir. Açıkça ya da üstü kapalı bir şekilde onda bu çeşit umutlar yaratan bir insan, kendili­ğinden önemli bir kişi haline gelmekte ve bu duygu sevgi yanılgısı şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Sayfa 113 - Tur yayınlarıKitabı okudu
Nevroz, korkular ve bu korkulara karşı başvurulan savunma mekanizmaları ve birbiriyle çatışan eğilimlere uzlaştırıcı çözüm yolları bulma denemeleri ile belirlenmiş olan ruhsal bir bozukluktur. Pratik nedenlerle, böyle bir bozukluğa ancak belli bir kültürün ortak davranış kalıbından saptığı zaman «nevroz» adını vermek uygun olacaktır.
Reklam
Bizim kültürümüzde, bir insanın kendini endişeden korumaya çalışmak için başvurduğu belli başlı dört yol vardır: Kendini sevdirmeye çalışmak; itaat etmek ya da boyun eğmek; güçlü olmak; dünyadan elini eteğini çekmek.
Sayfa 102 - Tur Yayınları, 1980Kitabı okudu
Gerçekte, nevrotik bir insan, acı çeken bir insandır. Bütün nevrozların üstünkörü bir gözlemle fark edilebilecek ayırt edici nitelikleri üzerinde tartışırken bu olguya dikkati çekmemiş olmamın biricik nedeni, bu olgunun dıştan bakıldığı zaman gözden kaçabileceğidir. Nevrotik bir insanın kendisi bile acı çektiğinin farkına varmamış olabilir
Çocuk, sevildiğini ve istendiğini ta içinden hissettiği sürece, birdenbire memeden kesme, ara sıra dövme, ya da cinsel yaşantılar gibi çoğu zaman «traumatic» (çocukta heyecan şoku yaratan bir durum) olarak görülen olaylara oldukça dayanabilmektedir. Bir çocuğun, kendisine gerçek bir sevgi gösterilip gösterilmediğini ta derinden hissettiğini ve sahte gösterilerle aldatılamayacağını söylemeğe gerek yok. Çocuğun yeterince sevgi görmemesinin temel nedeni, ana-babaların, kendi nevrozları yüzünden sevgi gösterme yeteneğinden yoksun olmalarıdır.
Herhangi bir toplumda bireyler-arası bir yarışma havası egemen olduğu zaman -erkeklerin ve kadınların hayat sahasının kesinlikle birbirinden ayrılmamış olduğu durumlarda- bu yarışma eninde sonunda iki cins arasındaki ilişkileri bozacaktır. Şu var ki nevrotik bir yarışma, yıkıcı niteliğinden ötürü normal bir yarışmadan daha fazla yıkıntıya yol açmaktadır.
Sayfa 192 - Tur yayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.