İşte o zaman, Hz. Muhammed'in feyzinden gönlünde de bir sönmez çırağ, Yavuz'un damarından sende de bir damla kan, Alparslan'ın yelesinden sende de bir tutam saç olduğunu hatırla ve evladını ona göre hazırla...
Ey ah söyle! Zahm-ı dilimden zebanım ol
Ey çâk-i sîne! Nüsha-i şerh-i beyânım ol
Ey eşk-i dîde! Ben diyemem yâre derdimi
Sen rûy-i zerdim üzre gelip tercümânım ol
'Vaktiyle, Çin ve Hint’in medeniyetleriyle İran’ın feyzini
birleştirdiğin gibi,bugün de Avrupa’nın irfanını Asya’ya ileteceksin.Ey kervan başı yürü!...''