Türkler, tarihleri boyunca pek çok devlet kurmuştur. Hiç şüphesiz kurulan bu devletler her defasında mümtaz bir şahsiyeti de tarihin sayfalarına kazımıştır. Bu mümtaz şahsiyetlerden biri de Çağrı Bey'dir. Genellikle Tuğrul Bey'in gölgesinde kalan Çağrı Bey, aslına bakıldığında Büyük Selçuklular'ın kurucusu ve bir nevi "Gölge Sultanı"dır.
Çağrı Bey'in devletin kurulmasına olan katkısı sadece askeri anlamda olmamış, fikri anlamda da kendisini hissettirmiştir. Selçuklular, Çağrı Bey'in cesareti ve askeri taktikleri sayesinde dönemin önemli ordularından birine karşı durabilmiş, ardından da üstün gelmeyi başarmıştır. Dandanakan'dan önce yapılan mücadele ve hemen ardından savaşın kazanılması Çağrı Bey'in öngörüleri sayesinde mümkün olabilmiştir.
Çağrı Bey, ayaklarının Horasan'dan kesilmesi halinde bir daha bu coğrafyada tutunmalarının da mümkün olamayacağını tahmin ettiğinden Gazneliler'in karşısına çıkarak savaşma konusunda ısrarcı olmuş, kazanılan zafer sayesinde de Büyük Selçuklular Devleti kurulabilmiştir.
"Sultan Alp Arslan" ve "Büyük Selçuklular" adlı eserleriyle, Türk tarihinde çoğu zaman göz ardı edilen kritik bir dönemi yeniden gündeme taşıyan Cihan Piyadeoğlu'nun elinizdeki eseri, Çağrı Bey'i üç bölümde inceliyor. İlk bölümde devletin kuruluşuna kadar geçen süreçteki faaliyetleri ele alınıyor. İkinci bölümde Dandanakan Zaferi sonrasındaki hakimiyet bölgesi, üçüncü bölümde ise savaşçı kişiliği ortaya konuyor.
"Çağrı Bey: Selçukluların Kuruluş Hikayesi", alanında yazılmış en derinlikli çalışma olarak bir kaynak niteliği taşıyor.