Cahiliye Bilinci

Seyyid Kutub

Cahiliye Bilinci Gönderileri

Cahiliye Bilinci kitaplarını, Cahiliye Bilinci sözleri ve alıntılarını, Cahiliye Bilinci yazarlarını, Cahiliye Bilinci yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yağcılığa ve uzlaşmacılığa yeltenmemelidirler.
İslami Hareket, öncelikle mü'minleri yolu ile mücrimlerin yolununun belirginleşip ayrılması ile yola koyulmalıdır. İnsanları ALLAH'ın yoluna davet eden bu hareketin mensupları hakka davet konusunda açık ve kesin olmalıdırlar. Doğru olan sözü söyleme noktasında yağcılığa ve uzlaşmacılığa yeltenmemelidirler. Davayı sunarlarken hiç bir korku ve endişeye kapılmamalıdırlar. Kınayıcıların kınaması, çığırtkanların bağırıp çağırması onları davalarından alıkoymamalıdır. "Bakınız bunlar müslümanları kafir sayıyorlar, dinsiz kabul edip tekfir ediyorlar" diye bağıran çığırtkanların bağırmasından etkilenmemelidirler.
Yüce ALLAH'ın ve Peygamberin sözleri değil.
Neticede İslam ve küfür konusunda, hüküm verme noktasında, esas kaynak insanların örf ve gelenekleri olur. Yüce ALLAH'ın ve Peygamberin sözleri değil. İşte büyük engel budur. Bu engel her çağda gelen ALLAH davasının yolcularının, ilk olarak aşması gereken belli başlı engellerden birisidir.
Reklam
Müslümanları tekfir ediyorlar töhmetine.
Bugünkü İslami hareketlerin karşılaştıği en büyük zorluk salih müslümanların yolu ile suçlu mücrimle rin yolunun açık seçik belli olmaması, işaret ve özelliklerin karışması, isim ve sıfatların birbirine girmesi, yolların ayrılış noktalarını seçemeyecek kadar bir şaşkınlığın egemen olmasıdır. İşte gerçek İslami hareketinin düşmanları bu kapalı deliği çok iyi bildikleri için, deliğin biraz daha genişlemesini, meselenin biraz daha karışmasını, problemin laçkalaşmasını arzulayıp bütün güçlerini bu noktaya toplamaktadırlar. Öyle olmuştur'ki hak sözü açıkça söylemek insanı alnından ve ayaklarından töhmete düşürür Müslümanları tekfir ediyorlar töhmetine.
ALLAH'ın dinini din edinmemiş ve İslam'ı benimsememişlerdir.
Ancak ne bu milletler günümüzde bu anlamı ile ALLAH'tan başka ibadete layık ilah bulunmadığına şahitlik etmedikleri gibi ne de bu ülkeler buanlamın gereği olarak ALLAH'ın dinini din edinmemiş ve İslam'ı benimsememişlerdir. İşte gerçek islami hareketlerin bu ülkelerde, bu milletlerle karşılaşırken önüne çıkan en büyük engel, bir yandan ALLAH'tan başka ibadete layık ilah yoktur" mefhumunun ve İslam kelimesinin çevresini saran, diğer taraftan da şirk ve cahiliyye anlamlarının etrafını kuşatan belirsizlik, kapalılık ve karışıklıktır.
İslam dinine girmemiş demektir.
Şüphesiz'ki İslam Kelime-i Şehadet getirmek ve ALLAH'tan başka ibadete layık ilah olmadığına şahitlik etmektir. ALLAH'tan başka ibadete layık ilah olmadığına şahitlik ise; evrende sadece ALLAH'ın tasarrufta bulunduğuna, kulların ibadet kasıtlı davranışlarını ve hayatla ilgi li tüm meselelerini ona sunacaklarına, kulların yasa ve hükümlerini sadece ondan edineceklerine, hayatlarına ilişkin konularda tek başına onun hükümlerine boyun eğeceklerine inanmakla gerçekleşir. Kim bu anlamı ile ALLAH'tan başka ibadete layık ilah olmadığına şahitlik getirmezse hiç bir zaman şehadet getirmemiş ve İslam dinine girmemiş demektir.
Bu günün asıl problemi.
Ancak günümüzde gerçek İslami hareketin yüz yüze karşılaştığı büyük zorluklar bu değildir. Bugünün asıl proplemi, gerçek İslami hareketin karşısında müslüman bir soydan gelen ve ALLAH'ın dininin egemen olduğu ve onun şeriatının hükmettiği zamanlarda islam yurdu olan ülkelerin varlığında karşımıza çıkmaktadır.
Reklam
104 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.