Quotes
Eleştirmenler, insana özgü inisiyatif alma, yaratıcılık ve işbirliği gibi niteliklerin emek süreçlerinden dışlandığı müddetçe çalışmanın bizleri insanca hareket etmeye değil, emek gücünün birbiriyle yer değiştirebilir ve gayri şahsi birer ünitesi olmaya mahkum ettiğini savundu
Çalışma hakkındaki bu kitap, doğası gereği, şiddet hakkında bir kitap. Hem ruha hem de bedene uygulanan şiddet hakkında... Kitap, ülserler ve kazalardan, ağız dalaşları ve yumruk kavgalarından, sinir krizlerinden ve hıncını başkasından çıkarmaktan bahsediyor. Her şeyin ötesinde, bu kitap günlük aşağılamalar hakkında
Öyle görünüyor ki medya genellikle başıboşlukla özdeşleştirdiği işsiz kesimi yoğun bir nefret yağmuruna tutmayı yeğliyor
Çalışanlar "şirket insanlarına" dönüştürüldü
Metalaşmış zevklerin kısa ömürlü tabiatı
Çalışmaya direnişlerini ücretli çalışmanın mecburi kıldığı bedensel fedakarlıkların reddi olduğunu ileri sürebiliriz. Marx'ın kaleme aldığı bu heyecanlı paragraf, bu tür fedakarlıkları hatırlamak adına oldukça kıymetli:
"Sermaye, midesi kazınmış bir kurt adam misali işgücü fazlasına duyduğu açlıkla, çalışma gününün yalnızca ahlaki sınırlarını değil, fiziksel üst sınırlarını da delip geçer. İnsan bedeninin büyümesi, gelişip serpilmesi ve sağlığının devamı için gerekli olan zamanı gasp eder. Temiz hava solumak ve güneş ışığını tüketmek için gereken zamanı çalar. Yemek zamanını dahi mümkün olduğunca üretim sürecine dahil etme pazarlığı içindedir. Kazana kömür atar ya da makineyi yağlar gibi, emekçi de bir üretim aracıymış gibi ona yemek verir. Bedensel kuvvetin yerine gelmesi, toparlanması ve tazelenmesi için gerekli olan derin uykuyu, canı çıkmış bir organizmanın yeniden canlanmasına yetecek birkaç saatlik uyuşukluğa indirger. Çalışma gününün sınırlarını emek gücünün normal işleyişinin devamlılığı belirlemez, aksine ne kadar mecburi, hastalıklı ya da acılı olursa olsun, emek gücünün gündelik olarak mümkün olan en yüksek oranda harcanması çalışma gününü ve işçinin dinlenme süresinin sınırını belirler"
"İş piyasası insanların ruhlarını barındıracak kadar büyük değil"