Cam Kırıkları

Erdal Öz

Cam Kırıkları Posts

You can find Cam Kırıkları books, Cam Kırıkları quotes and quotes, Cam Kırıkları authors, Cam Kırıkları reviews and reviews on 1000Kitap.
112 syf.
8/10 puan verdi
Erdal Öz- Cam Kırıkları #alıntı “ Bu ülkede hukukun yürümediğini, yaşadığım sıkıntılı dönemlerde, hukukun üstünlüğünü değil, hukukun nasıl alçakca kullanıldığının yakından tanık oldum.” #kitapyorumum Hani bir kitapçıya gider o ara onca kitapların içerisinden sadece bir kitabı elinize alırsınız.. O an o kitabın kapağına baktığınız an o kitabı almalıyım, Benim olmalı dersiniz. Benim içinde Erdal Öz ile tanışmamı sağlayan kitap Cam Kırıkları oldu.. Adından da anlamış olmanız gerekli ki; Kırın Kalplerin olduğu derin ve hasas bir kitap.. Cam kırıkları farklı hayatlardaki insanların, farklı hikayelerini içermiş olmak ile beraber yaşanan hayatlardaki insanların acımasızlığını dile getiriyor. Kitabın içerisinde 10 öykü bulunmaktadır. Erdal Öz’e göre bu kitap kendi hayatında yaşamış olduğu kesitleri içersede, hiçbiri birebir yaşanmış olan değildir. Yaşanacak olandır.. Bana göre yazar; Erdal Öz başarılı bir kaleme sahipti. Kitapta geçen 10 öyküden her biri ayrı ayrı hikayeler içersede; Günümüz ilişkileri, toplumsal anlaşamamazlık, sevgisizlik, ve yarım kalmış olan herşeyi barındırıyordu. Beni en etkileyen hikayelerden bir kaçtanesi si ise; Babam Bana Resim Yaptı, ve Sevgili Acı hikayesi oldu.. Kitabı alıp şimdiden okuyacaklara; İyi okumalar dilerim. . . . . .
Cam Kırıkları
Cam KırıklarıErdal Öz · Can Yayınları · 2019245 okunma
112 syf.
·
Not rated
Toplumcu gerçekçi edebiyatımızın yapı taşlarından Erdal Öz'ü Lise yıllarımda her solcu genç gibi Gülünün Solduğu Akşam kitabıyla tanıdım. O senelerde 68 öğrenci hareketi ve 71 devrimci atılımı üzerine çalışıyorduk. Sosyalizmin Alfabesi, Komünist Manifesto, Felsefenin başlangıç İlkeleri'nin ardından Turan Feyzioğlu'nun Mahir-Sinan-Deniz üçlemesiyle beraber Erdal Öz'ün kitapları tartışmalarımızda referans kaynaklarımızdandı. 2 Mayıs günü yüzüm yanık içindeydi. Eğitim Sen'li hocalarıma selam durdum. Çantamda Erdal Öz'ün bir başka romanı, Yaralısın. 12 Mart 71; askı, falaka, işkence. Ve direnen bir kadın militan. Hemen ardından öykü kitapları Kanayan ve Cam Kırıkları. Cam kırıkları diğer eserlerine göre daha yumuşak bir dille yazılmış. Kararlılık ve mücadele yerini sükûnete ve hayattan kesitlere bırakmış. Öykülerin geçtiği mekanlar: Artık rüyalarda görülür cinsten çocukluk hatıraları, üniversite kampüsleri, sahaflar, meyhaneler, hücre evleri ve çatışma bölgeleri.
Cam Kırıkları
Cam KırıklarıErdal Öz · Can Yayınları · 2019245 okunma
Reklam
TAM DENİZE ATLARKEN
Doğan yeni bir günle derin vadiyi aşıp karşı tepelere tırmanış. Yerdeki ölüler. Nedense ölülerin hepsinin parçalanmış tanınmaz yüzleri. Bunun vurulup öleni geride bırakıp kaçarken -tanınmasınlar diye- arkadaşlarınca yapıldığını anlıyorsun. Yüzü parçalanmış ölülerden birinin, uzun saçlarından, genç bir kız olduğunu anlıyorsun. Üzülüyorsun. Daha doğru dürüst sevişemeden, okuyamadan, düşünemeden, yaşayamadan ölüp, güzel yüzünün -hem de arkadaşlarınca- taşlarla vurula vurula parçalanması; bunu düşünmek bile içinde bir yerleri çürütüyor.
SEVGİLİ "ACI"
Hayır, Muâllâ da öyküden hoşlanmamıştı. Okumayı kestim, öyküyü bitirmedim. Kitabı kapatıp çantama koydum. Şaşırmıştı. "Ne o, gidiyor musun?" dedi. Başımı sallayıp ayağa kalktım. "Ama neden?" diyemedi. Ayranların, çayların parasını masaya bıraktım. "Dur, ben de..." dediğini duydum arkamdan. Adımlarımı açıp çıktım kantinden. Dışarıda güneşin öfkesi geçmişti. Kantin binasının yanında dönüp uzanan Haliç'e baktım. Tanrım, kızlar ne kadar aptaldılar, Haliç ne kadar güzeldi. Haliç gerçekten çok güzeldi, ama kızlar neden bu kadar duyarsızdılar?
Sayfa 74
DEDEM BANA KÜSMÜŞ
Dedemin günlük tuttuğunu öldükten çok sonra öğrendik. O gün günlüğüne şöyle yazmış: "En küçük torunum bugün beni azarladı. Küstüm ona."
Sayfa 48
ONCA SEVİŞMEDEN SONRA
Birini soruyorlar. "Tanırım. Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde okuyan bir arkadaş. Sarışın. Tanırım. Hayır. Her zaman gelirdi kitabevime. Hayır, öyle bir şey istemedi benden."
Sayfa 49
Reklam
SEVGİLİ "ACI"
İstanbul Üniversitesi'nin büyük kantini, bir basketbol sahası kadar geniş, yüksek tavanlı bir salondu. Kimi ders çalışan, genellikle derslerden kaytarıp keyif yapan öğrencilerle dolu bir salon. Ortada dört büyük yuvarlak masa. Haliç'e ve yandan Boğaz'a bakan camların önünde birörnek, dörder kişilik dikdörtgen küçük masalar. Bu masalarda güzel hayallere dalınır, güzel sözler bulunur söylenir, güzel kızlarla güzel aşk tezgahları kurulurdu. Bu masalardan çok şair, çok öykücü çıkmıştır; birkaç da romancı elbette. Ve pek çok profesör, siyaset adamı; bakanlar...
Sayfa 67
204 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.