Yüzü parçalanmış ölülerden birinin, uzun saçlarından, genç bir kız olduğunu anlıyorsun. Üzülüyorsun. Daha doğru dürüst sevişemeden, okuyamadan, düşünemeden, yaşayamadan ölüp, güzel yüzünün -hem de arkadaşlarınca- taşlarla vurula vurula parçalanması; bunu düşünmek bile içinde bir yerleri çürütüyor.