Çamurlu Bir Irmak sözleri ve alıntılarını, Çamurlu Bir Irmak kitap alıntılarını, Çamurlu Bir Irmak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiç sıkışmıyorum rabbim
Kalbim daralmıyor ne zamandır
Anlatamam öyle sakinim ki
Acı istiyorum rabbim acı
Yahut yalvarmama bir çare bırak
Acıyacak bir yerim hiç kalmasa
Yalvarmasam, sanki yok olacağım
“Aldırmadan, acımadan, utanmadan kocaman duvarlar ördüler dört yanıma” KAVAFİS
Dört etrafıma duvarlar örmüş
dostlarım, sırtımı dayayıp rahatlamam için
sabırla, öyle müstahkem duruyorlar ki
dünyamı ne kadar küçültüklerini farketmiyor hiçbiri
belki de bu saygın, bu karşılıksız özveri pamuktan bir mil çekmiş de gözlerine akıllarına bile gelmemiş ne yapıp ettikleri
Böyle dostluklar düşman başına
diye uyarmasaydı beni
asyalı o yunan şairi
vücudu yeryüzünden çoktan çekilmiş
ama etrafıma ördükleri korkunç duvar bütün sisi ve haşmetiyle hâlâ ayakta duran
dostlarımın bile adreslerinden
bir türlü ayrılamayacaktım şimdi ben
Alıştığımız herşey sorgulanmalı, diyorum gözünü iyi açmalı insan neme lâzım
en amansız, en acımasız düşman bile başedemeyeceğini anlayınca seninle
her zaman sinsi ve usulca sokulmaz mı senin evrenine
Dünyayı anlamamıza engel olmamalı dostluklar
ki yeterince acı, unutuş ve hüzün
nasibimiz olmuştur dostlukları kazanırken sırtımı dayayıp da rahatlamam için dört yanıma
duvarlar örmeğe çabalayan sevgili dostum
kır önündeki tuğlaları, taşları
taş duvarlarla örülü bir yuvam olacağına sadece sırtını sırtıma yasla yeter bana
|||.
Şakır şakır atlar sıralandılar
Süvariler yanyana
Kardaş kardaşa kuşandılar
Ve bizzat ben
Kendi çehremle dövüşeceğim
Kendi kılıcımla
Ve başımı
Yanmış bir armut gibi düşüreceğim bir yanıma
Özümün kahrından usanan yigitlere
Kanım bir muştu olsun diye
Cesedim yerde kalacak
Sıkıntılıyım itirazsız
ama bundan acı duymuyorum
kemiklerim terliyor hilaf yok
nimetler çoğaldıkça lezzeti kaybediyorum
Birdenbire
yanıma hiçbir tedarik almadan
gökkubbenin gölgesinde
boşluğu kuşanarak
en özgür rüzgârları
solumak istiyorum.
İşte yeniden istanbul şemsiyesinin altına sırılsıklam
ıslanıyorum
benki bu kadar akıllı olayım, güzel sözler söyleme
ustası olayım
oturup, hiç yoktan, hem de bunca uğraş arasında.
istanbulu özleyeyim
olmayacak şey mi sanki
Hayatımı riske atsam, biliyorum
ruhunuzun gazeteleri hep beni konuşacak sokakta bir vergi memuru pataklasam soyulmuş bir soğan gibi koysam önünüze kalbimi
Trenlerden Iner inmez yani daha istasyondayken
yani tam dağılış vakti, ortalık ana baba günüyken
açıp bavulumdan yılan yahut bir akrep çıkartsam
hayatımı riske edip, kendimi polislere yakalatsam
Hayır, hiçbiryere gitmiyorum
beni siz yönetmiyorsunuz, tanıyorum bu ırmağın
çamurunu
çağırmayın çıldırmayacağım, bırakın ıslık çalmayı
bir de ağzım, avuçlarım, omuzlarım dolu olmasa