1914

Can Çekişen Türkiye

Pierre Loti

En Eski Can Çekişen Türkiye Sözleri ve Alıntıları

En Eski Can Çekişen Türkiye sözleri ve alıntılarını, en eski Can Çekişen Türkiye kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstanbul
Burada hayat, inanışlarının etkisiyle hırstan uzak, hayal dolu, sakin ve sessiz geçer, insanlar ibadetleriyle uğraşır, yüreklerine korku getirmeyerek ölümü düşünür ve hep birbirine benzeyen gönül okşayıcı küçük sokakları, gölgeli meydanları doldururlardı. Bu şehrin adı İstanbul'du. 11 Ekim 1911
Sayfa 35 - Tercüman 1001 Temel EserKitabı okudu
Zavallı muhteşem büyük İstanbul. Batı sanayinin zehirli nefesiyle, bütün İslamlık gibi yıkılıp yok olmaya yüz tuttu. Yeni Türklerin; bizim caddelerimizde yetişmiş olanların, İstanbul'u beğenmeyip hor gördüklerini de söylemek gerektir. Bir lambanın ışığına üşüşen sinekler gibi bu genç kuşak Müslümanları, bizim yıkıcı fikirlerimize kapılarak, Haliç'in öbür kıyısında, bizimkilere benzeyen evler yaptırmaktadırlar.
Sayfa 36 - Tercüman 1001 Temel EserKitabı okudu
Reklam
"Mesela bir yaşlı Türk, size bir kilo elma tarttığı zaman, tartıda aldanmış olmak korkusuyla, fazladan bir elma daha verir. Bunu hangi Avrupalı yapar. Aksine, sattığı şeyi daha da ağırlaştırmak için, parmağını o tarafa doğru kaydırır." 1912, bir Rum kızı.
Sayfa 71 - Tercüman 1001 Temel EserKitabı okudu
Gerçek, çocukların sözlerindedir.
Sayfa 72 - Tercüman 1001 Temel EserKitabı okudu
Namuslu ve dindar Türkiye.. Kasırgalar ve kızgın maden ocakları ortasında, bir çeşit tazelik vahası gibi, bütün dünyaya faydalı bir ülke olabilirdi.
Sayfa 75 - Tercüman 1001 Temel EserKitabı okudu
İSTANBUL'DAKİ BİR FRANSIZ'DAN MEKTUP İstanbul, 8 Aralık 1912 Kasım'ın 19. Çarşamba günü akşam saat sekize doğru, 150 Bulgar komitacısı ansızın Dedeağaç kasabasına girdiler. Bu komitacılar, tâ gece yarısına kadar Türkleri korkunç bir katliamdan geçirdiler. Ellerine geleni yağma ediyorlar, yaşlıları, kadınları ve çocukları ayırt etmeden öldürüyorlar, evleri basıyorlardı. Kasabadaki hıristiyanların (ortodoks), suça katıldıklarından şüphe edilemez. Bunların çoğunu, bu haydutlara kılavuzluk ederken, Türkleri ve Türk evlerini gösterirlerken gördük. Bunlardan başka, emniyette olduklarını anlatmak için, hıristiyan evleri birer haç ile işaretlenmişti. Müslümanların bazıları, bir camiye sığınmışlardı. Aralarında sadece yaşlılar, kadın ve çocuklar vardı. Bulgarlar bir süre sonra bunları kuşattılar. Bir ara kapıdan bir tabanca atıldı. Bunun üzerine bu zavallılara şiddetli bir yaylım ateşi açıldı. Camiye bombalar atıldı. Orası kanlı bir savaş meydanına döndü.
Sayfa 102 - Tercüman 1001 Temel EserKitabı okudu
Reklam
54 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.