"insanın bir ağzı var, iki kulağı.Söylemekten ziyade dinlemek lazım olduğu bundan anlaşılıyor.Frenkler cilt cilt her tarafa hikmet satarlar.Onlara göre laf gümüş, sükut altınmış.Çağdaş hikmeti öğrenmek için arada bir gazete oku."
Ben buraya senden, kaynanamdan terbiye almaya gelmedim.Bana kocam karışır.Onun dediklerinden de akla yakın olanlarını yani işime gelenleri dinlerim.Siz bana vız gelirsiniz.
Politikanın en ateşli laf ocakları mahalle kahveleri,meyhanelerdir.Büyük devlet diplomatlarından yüz kişinin halledemediklerini bir fincan kahve, iki cıgara yahut dört kadeh rakıdan sonra berikiler çarçabuk çözüverirler.