Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çanakkale, Irak ve İran Cephelerinden Harp Günlükleri

Abidin Ege

Çanakkale, Irak ve İran Cephelerinden Harp Günlükleri Sözleri ve Alıntıları

Çanakkale, Irak ve İran Cephelerinden Harp Günlükleri sözleri ve alıntılarını, Çanakkale, Irak ve İran Cephelerinden Harp Günlükleri kitap alıntılarını, Çanakkale, Irak ve İran Cephelerinden Harp Günlükleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
8 Kasım 1918 - Musul
Sabah saat 8.30’da bir İngiliz subayı beraberinde beş İngiliz neferi ile gelerek doğru hükümete girdiler ve hiç kimseye bir şey sormaya ve söylemeye lüzum görmeyerek hükümette asılı bulunan Osmanlı sancağını indirip onun yerine İngiliz bandırasını çektiler.
Sayfa 605Kitabı okudu
Herkes Şen, Herkes Mesut
"(11 Aralık Cuma 1914) Her taraf şen ve herkes mesut. Sanki büyük harp bütün dünyayı sarsmıyormuş, Kafkas hudutlarından Mısır hudutlarına kanalı muharebeler meydana gelmiyormuş gibi herkes kayıtsız. "
Sayfa 38 - İş KültürKitabı okudu
Reklam
Diyarbakır Vilayeti Telermen'den - 5 Şubat 1916
Mardin malum olduğu üzere Diyarbakır'ın bir sancağıdır. Bu sancak Sincar sıradağlarının üzerinde yüksek bir tepede kurulmuştur. Tepenin tam zirvesine Mardin kalesi inşa edilmiş, kalenin etrafına Mardin şehri bina olmuştur.
Sayfa 248 - İş KültürKitabı okudu
Adana Vilayeti İslahiye'den - 9 Ocak 1916
İslahiye: Bir ilçe merkezidir. Tren buradan itibaren işliyor. Fakat cephane naklettiği için biz yine karadan gideceğiz… …her taraf Ermeni ölüleriyle dolmuş. Kasabanın her cihetine bu ölüler gömülmüş. Bir kısmı yollar üzerinde duruyor. İnsan daima etleri dökülmüş Ermeni iskeletlerine tesadüf ediyor.
Sayfa 231 - İş KültürKitabı okudu
Pozantı - 12 Aralık 1915
Pozantı dört tarafı dik ve yüksek yalçın dağlarla kaplı bir yer. Ortasından küçük bir su akıyor ve tren hattı burada bitiyor. Bundan daha ileriye yeni bir hat yapılmaya başlanmış. Tüneller açılıyordu.
Sayfa 210 - İş KültürKitabı okudu
Mahşere Benzeyen Tepe
Şimdi bu yalçın ve sarp tepe bir mahşere benziyor, (Gelibolu/Kanlısırt) adeta tutuşmuş yanıyordu. Çünkü kucak kucağa gelen muharibler birbirini taşlarla, yumrukla mahvetmeye, bayırdan aşağı yuvarlamaya, paralamaya, dişleriyle birbirinin gırtlağına sarılmaya, elleriyle diğerlerinin boğazını sıkarak boğmaya çalışıyorlar.
Sayfa 130 - İş KültürKitabı okudu
Reklam
Adana Vilayeti - Kadınhanı'ndan: 14 Aralık 1915
Bir çeyrek saat kadar karşıda küçük ve harap Kızılbaş köyü bulunuyor. Bu köyün ismi Çamalan imiş. Halkı tamamen Tahtacı ve Kızılbaş’tır. Türkçelerini adeta anlayamadım. (Kadınlar) Erkekten filan kaçtıkları yok. Köylerinde ne bir cami, ne bir mektep mevcut. Yabani adamlar.
Sayfa 213 - İş KültürKitabı okudu
12 Aralık 1915 - Pozantı
Karşımızda dik ve karlı yüksek bir tepe var. Burası dışardan pek yakın görünüyor. Bir saatte çıkana mükâfat vaat ettik. Bir çavuş iki saatte, yarısına çıkamadı! Dönüş yolunda dağda birçok geyik, ceylan ve karaca gördüğünü ve tepeye çıkmasının mümkün olmadığını anlatıyordu.
Sayfa 210 - İş KültürKitabı okudu
"Şurada evladını yollamış bir anne olanca hasret ve özlemle gözlerinden öpüyor. Belki bu senelik, belki de bütün bir ömürlük emeğinin semeresi olarak koynuna sıkıştırdığı bir çıkını evladının cebine yerleştirmeye çalışıyordu."
Sayfa 206 - İş KültürKitabı okudu
Gece trenimiz bu istasyonlara (Afyon-Eskişehir) uğramaya başladı. Aman yarabbi buralar bir mahşer yeri! Ellerinde fenerlerle yalınayak başıkabak bütün halk buraya dökülmüş. “Ahmet var mı? Hasan var mı? Mehmet var mı?..” sedalarıyla anneler, babalar, evlatlar hep birbirlerini arıyorlardı.
Sayfa 206 - İş KültürKitabı okudu
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.