Çanakkale Muharebelerinin Deniz Cephesi
Figen AtabeyOldest Çanakkale Muharebelerinin Deniz Cephesi Quotes
You can find Oldest Çanakkale Muharebelerinin Deniz Cephesi quotes, oldest Çanakkale Muharebelerinin Deniz Cephesi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Donanması'nda denizaltı gemisi mevcut bulunmamıştır. Daha önce Sultan II. Abdülhamit (1876-1908) döneminde 1866 yılında alınan ilk Türk denizaltıları olan Abdülmecit ve Abdülhamit denizaltıları, Sultan Abdülhamit'in politikası gereği Haliç'e çekilmiş, burada çürüyüp gitmişlerdir.
Sayfa 148 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Gemideki birliğin komutanı Albay Peel, Türk torpidobotunun hücumunu General Hamilton'a şöyle izah etmiştir: "Türkler harp kurallarına harfiyen riayet ettiler, gemiyi terk etmemiz için süre verdiler. Bir kısım filikaları indirip gemiden ayrılmak üzereyken, herhalde İngiliz harp gemilerinin yaklaşmakta olduğunu gördüler ve telaşla kısa mesafeden bir torpido atıp gittiler."
Sayfa 242 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Selanik mayın gemisi, 4 Ağustos günü Boğaz önüne döktüğü 22 mayınla Çanakkale Boğazı'nda ilk mayın hattını oluşturmuştur.
Amiral Souchon Eylül ayı sonlarından itibaren donanmayı Karadeniz'e çıkarmak için izin istemiş ve bu kararında direnmeye başlamıştır. Amiral Souchon donanmayı Karadeniz'de tatbikat yaptırmak bahanesini öne sürerek, 14 Eylül 1914 günü Bahriye Nezareti'ne gönderdiği bir yazı ile Boğaz'dan çıkma müsaadesini istemiştir. Dönemin Bahriye Nazırı Cemal Paşa ise "Karadeniz'e çıkılmasına ne Bahriye Nezareti'nin, ne başkomutanlığın, ne de Amiral Souchon'un karar verebileceğini, buna ancak Hükümet'in yetkili olduğunu bildirirken; yanlış bir harekete meydan verilmemesi tavsiye olunur" şeklinde yazılı bir cevap vermiştir.
27 Eylül 1914 tarihinde Çanakkale Boğazı önüne mayın dökülerek, Boğazların tamamıyla trafiğe kapandığı tüm dünyaya ilan edilmiştir.
Hükümet'in yasaklamasına rağmen Amiral Souchon, donanmayı 12 ve 18 Ekim günleri Karadeniz'e çıkarmıştır. 25 Ekim 1914'te Osmanlı Hükümet üyelerinde savaşa giriş konusunda fikir ayrılıkları olduğu halde, Enver Paşa savaşa neden olmamak koşulu ile Amiral Souchon'a donanma ile Karadeniz'e çıkma izni vermiştir.
Osmanlı Donanma'nın Karadeniz harekatı nedeniyle Rusya'nın harp ilanını takiben İngiltere, Fransa, Belçika, Japonya, Sırbistan ve Karadağ, Osmanlı Devleti ile ilişkilerini kesmişlerdir. Bu olayları müteakip, İngiltere ve Fransa 5 Kasım 1914'te Osmanlı Devleti'ne harp ilan etmiştir.
Çanakkale Boğazı'nın uluslararası ilişkilerde bahse konu olması 18.yy ortalarında başlamıştır. 18. yy dan itibaren Osmanlı Devleti’ni parçalamak ve mirasından pay almak, büyük devletler diplomasisinin esasını teşkil etmiş ve bu mesele "Doğu - Şark" ve "Boğazlar Sorunu" olarak adlandırılmıştır. Uzun süre dış baskılardan uzak ve tamamen Türk egemenliğinde kalan Çanakkale Boğazı, Rusya'nın 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Karadeniz'e inmesi sonucunda uluslararası kamuoyunun gündemine girmiş ve bir daha da çıkmamıştır.
Çanakkale Boğazı'nın tarihi ve önemi çok eski dönemler dikkate alınmazsa, Türkler'in 14.yy ortalarında Gelibolu'ya adım atmasıyla başlamıştır. Sultan Yıldırım Beyazıt daha 1390 yılında Gelibolu'da Boğaz Muhafaza Komutanlığı'nı kurmuş ve bu göreve Saruca Paşa' yı atamıştır.