Tarihimizde Önemli Günler ve Atatürk

Çanakkale'den Laik Cumhuriyet'e

Behzat Ay

Çanakkale'den Laik Cumhuriyet'e Gönderileri

Çanakkale'den Laik Cumhuriyet'e kitaplarını, Çanakkale'den Laik Cumhuriyet'e sözleri ve alıntılarını, Çanakkale'den Laik Cumhuriyet'e yazarlarını, Çanakkale'den Laik Cumhuriyet'e yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gazi Mustafa Kemal'in anıt yapıtı olan "Söylev"ini okuyunca insan neler düşünmüyor ki!.. O'ndaki yüksek duyunç, dayanç, direnç, özveri kimleri duygulandırmaz ki... O, yalnız saldırgan düşmanlarla, padişahla, Damat Ferit'lerle, Ali Galip'lerle, Ali Kemal’lerle, işbirlikçilerle, İngilizcilerle, Amerikan güdümünü isteyenlerle, Anzavurlarla, Delibaşlarla savaşım zorunda kalmamış. Birlikte yola çıktıkları arkadaşlarının yetenekleri ve görüş çevrenleri elvermeyince, Mustafa Kemal'e destek yerine köstek olmaya kalkmışlar. Bunun için de Mustafa Kemal, onlara karşı da savaşım vermiştir.
Reklam
"Yunanlıları burada yenmekle Troyalı Hektor'un öcünü aldım." (İlhan Akşit, Batı Anadolu Uygarlığı) Akhalı acımasız saldırgan Akhilleus karşısında yiğitçe yurdunu savunan Hektor'un ölümüyle son bulan olayı, İzmirli ozan Homeros'un İLYADA'sından kim bilir yeniden okuyor gibi miydi o gün Gazi?
Sayfa 49 - :)Kitabı okudu
Savaşlar unutulmaz acılara, yaralara, onarılmaz yangınlara, yıkıntılara, gereksiz giderlere mal olur. Barış ise sürekli kardeşlik, dostluk, ilerlemeler yaratır. İnönü Utkuları'ndan söz açınca, biz Yunan saldırılarına karşı 9 Eylül 1922'ye değin zorunlu olarak karşı koymuş, savaşmış bir halkız. Yoksa savaşı çıkaran, savaş yanlısı halk değiliz. Önderimiz de, "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesini ileri süren barış yanlısı bir büyük insandır. Bu gerçeği bilen Venizelos, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ölmeden iki yıl önce, O'nu Nobel Barış adayı göstermiştir.
Başta Mustafa Kemal olmak üzere Kurtuluş Savaşçıları; Ali Galip'lerin, Damat Ferit'lerin, şunların bunların girişimlerinden haberdardırlar... Dahası, Şeyhülislam Dürrüzade Abdullah tarafından düzenlenen, "katledilmeleri şeriat hükümlerine göre farzdır.” tümcesini taşıyan fermanı da biliyorlar. Padişah da 24 Mayıs 1920'de Mustafa Kemal'in idam hükmünü onaylamıştır. Üstelik kendilerini ezmek için "Hilafet Ordusu” da kurulmuştur. Kurtuluş Savaşçıları ellerini çabuk tutarak TBMM'yi toplar ve TBMM Hükümeti'ni kurarlar.
... "Baylar, bu ilkelere göre kurulan bir hükümetin niteliği kolaylıkla anlaşılabilir. Böyle bir hükümet, ulusal egemenlik temeline dayanan halk hükümetidir. Cumhuriyet'tir."
Reklam
bir zamanlar erzurum
... Mustafa Kemal, kente girişinde, "yaşasın Mustafa Kemal Paşa!." haykırışlarıyla karşılanır. ...
Sayfa 30 - erzurum kongresiKitabı okudu
...Padişahın özel yetki ve görevlerle Elazığ Valiliğine atadığı Ali Galip, Sivas'tadır. Sivas Valisi Reşit Paşa'ya, Mustafa Kemal'in hemen tutuklanması gerektiğini söylemekte, bu yönde inandırmaya uğraşmaktadır. Vali Reşit Paşa kararsızdır. Daha önceden duvarlara Mustafa Kemal'in "asi", "hain" olduğu konusunda yazılar da yazdırılmıştır. Ali Galip haini, üstelemesini sürdürmektedir. Tam o sırada Mustafa Kemal'in Tokat'tan ordu müfettişi nitemini de kullanarak "geliyorum." diye çektiği telgraf Sivas Valisi Reşit Paşa'ya verilir. Reşit Paşa, Ali Galip'e, telgrafı uzatarak, “geliyor, buyurun tutuklayın." der. Ali Galip sararmıştır. Bir ara dışarı çıkar. Giz (sır) olur. Reşit Paşa ise, Mustafa Kemal'i karşılamak üzere yola çıkar. Ve Sivas yakınlarındaki Örnek Çiftlik'te Mustafa Kemal'le karşılaşır...
"Gerçekte, içinde bulunduğumuz o günlerde, Osmanlı Devleti'nin temelleri çökmüş, ömrü tükenmişti. Osmanlı ülkesi bütün bütüne parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk'ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Son olarak, bunun da paylaşılmasını sağlamak için uğraşılmaktaydı. Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hükümet, bunların tümü kavramı kalmamış birtakım anlamsız sözlerdi. (...) Bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da ulus egemenliğine da yanan, kısıntısız, koşulsuz, bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak. İşte, daha İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz (...) karar bu olmuştur."
Conkbayırı Utkusu; 18 Mart Deniz Utkusu'ndan sonra, Çanakkale'de yapılan savaşların en büyüğü ve en önemlisidir. Mustafa Kemal'in de ilk en büyük utkusudur. Dahası Çanakkale Savaşları'nın bir dönüm noktasıdır. Evet, dönüm noktası... Dev gibi gelip eriyerek, yaralanıp gitmek zorunda kalan emperyalist Britanya Orduları'nın yenilgisinin tam olarak tanıtlandığı gündür..
66 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.